Ana içeriğe atla

Tribün Olayları ve Yorumlar Hakkında...

Değerli okuyucularımız.

Hafta sonunda yaşanan olaylardan dolayı hepimiz üzüntülüyüz. Hepimizin dile getirmek istediği hususlar mutlaka var. Ancak karşıt görüşlerin fikirlerinin şu anda blogumuzda yer almasının içinde bulunulan kaotik ortamı büyütmekten ve gerginliği artırmaktan başka bir işe yaramayacağını düşünüyoruz. O nedenle de kendileri açısından gerekçeleri olan tüm taraftarlarımıza sakinleşme telkininde bulunuyor ve itidal çağrısı yapıyoruz.

Bununla birlikte bizler için sizler değerli olduğunuz gibi yorumlarınız da değerlidir. Hiçbiri reddedilmeyi hak etmemektedir. Bu nedenle bunlar mail adresimizde tutulmakta ve mesajlarınız önce bizlere daha sonra da hitap ettiği mercilere iletilmek üzere nezdimizde saklanmaktadır.

Anlayışınız için teşekkür ediyor, kırdığımız okuyucularımız oldu ise özür diliyoruz.

Yorumlar

Onur BİÇER dedi ki…
Değerli okuyucularımız. Yaşanan olayların sizler üzerinde yarattığı kırgınlığı anlıyoruz. Bu nedenle bizlere ettiğiniz sitemleri de anlıyoruz. Tarafsız olmamakla suçluyorsunuz bizi. Haklısınız, taraflıyız, tarafız.Kanaatimiz sükunetin tarafını tutmanın hepimizi yaralayan bu süreçte acıların azalmasına katkıda bulunacağıdır.

Ama bunları yaparken, bu olaylara bir şekilde müdahil olanlarla temasa geçmeyi de ihmal etmiyoruz. Hem Şimşekler Grubu ile hem yönetim ile blogumuza bırakılan yorumları da (çoğu zaman eleştirileri)kapsayacak şekilde iletişim halindeyiz. Lütfen biraz daha sabrediniz. Bu sıkıntılı dönemin en az hasarla atlatılmasının yollarını aramaktayız.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...