Ana içeriğe atla

GELİYORUZ! YENİ BAŞTAN OYNAYACAĞIZ!

Tam tamına 15 sene oldu Demirspor sevdasını içimde biriktirmeye başlayalı ve 15 seneden fazla sürdü Demirspor'umuzun süperligden uzak yaşama macerası. Kimsenin kimseden üstün olmadığı bu mecrada bazıları bizi geçtiğini zannetti, bazılarıysa artık bittiğimizi...

Sonra ne mi oldu? Malum, "Anka kuşu" misali "Mavi Şimşeğimiz" kimsenin beklemediği gibi küllerinden yeniden doğdu. Belki sportif başarıları ile değil ama yaklaşık 1 aydır ulusal medyada adından en çok söz ettiren ve ana haber bültenlerinde yüzlerde hoş tebessümler bırakan "flaş haber"lerle en çok yer alan anadolu takımı olmayı başardı.

Bunun pratikte anlamını bir çoğumuz kavramakta güçlük çekebilir ama bence en önemli tarafı yıllardır üzerimizdeki ölü toprağını atmakta bize en çok yardımı olacak şey bu tanınırlık olgusudur. Yapılanlar o denli haşmetli oldu ki, Adana'yla, siyasi jargonla, demiryolculukla hatta futbolla hiçbir alakası olmayan insanlar "Mavi Şimşeğimize" ve "O büyük taraftarına" daha bir sempatiyle bakmaya başladı.

Bazıları zannetti ki bu camia bitti! Biz bitenleri çok gördük hatta ellerinden tutup bir kaldırdık sonrada alayından kazığı yedik! Uzun lafın kısası tüm bu yaşananlar ve yönetimimizin yaptığı atılımlar bizim nerede olduğumuzu ama en önemlisi onların nerede olmadığını gösteriyor!

Bu kadar dert içinde ayağa kalkan Demirspor'un sırrını çözmek için daha çok uğraşacaklar sanırım. Ben uğraşmalarına imkan vermeden kendilerine yardım edeyim. ADANA DEMİRSPOR HALKIN TAKIMIDIR!!! Ve Halk hiçbir zaman bu takımı sahipsiz bırakmadı. Adana'yı sahipsiz bıraktı bazıları, Demirspor'u sahipsiz bırakmadı "HALKI"!!!

HAYDİ BÜYÜK DEMİRSPOR TARAFTARTARI!!! NE KADAR BÜYÜK OLDUĞUNUZU VE NEDEN YIKILMADAN HALA AYAKTA KALDIĞINIZI, KÜLLERİNİZDEN YENİDEN DOĞDUĞUNUZU GÖSTERME VAKTİ!!! YARIM DÜŞLERE MAHKUM YAŞATMAYIN BİZİ!!! HAFTAİÇİ, HAFTASONU DEMEYİN, 5 OCAKTAKİ TÜM MAÇLARI KAPALI GİŞE YAPIN!!! SİZDE O GÜÇ VAR BİLİYORUM!!! HEP BİRLİKTE HAYKIRMA VAKTİ GELMİŞTİR, "GELİYORUZ! YENİ BAŞTAN OYNAYACAĞIZ!"

Yorumlar

Ankara Vize dedi ki…
Ankara bunu hakediyor...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...