Seyhan Belediye Başkanı Azim Öztürk, kendisine yapılan eleştirilere sessizliğini bozmuş(!). Adana Demirspor'umuzun ve diğer Adana takımının kombinelerinden almış hazret.. Söylenenlere göre protokol kombinesi almış beyefendi, 100.000 TL kaynak olmuş takım başına. Bir de fotoğrafı var ki kombineyi Bekir Başkan'dan alırken; dillere destan.. Yardım gecesinde yayını kesen, gidip Kayseri'den kombine alıp, seçildiği memlekete zerre faydası dokunmayan bir şahsın fotoğrafını burada paylaşmak içimden gelmedi. Takımıma maddi gelir oldu diye seviniyorum, fakat bu paranın Azim Bey'in cebinden çıkacağını da zannetmiyorum. Suya bir zam geçirir sevgili(!) başkan, kombineleri de Adana halkı almış olur... Herneyse... Öyle ya da böyle bir şekilde Adana Demirspor'a katkı yapmak zorunda kaldı onca eleştiriden sonra.. Kendisinin "Azimle Çalışıyoruz" diye bir sloganı vardı.. Şahsına oluşan onca tepkiden çekinerek bu işe mecburen girdiğini düşündüğüm Azim Bey'e bir slogan da benden olsun: "Azimle ..... duvarı deler"...
Bu arada paralarını almadan kombineleri teslim etmeseydiniz Sayın Bekir Başkanım.. Her türlü kahpeliği gördüğümüzden, her an tetikte olmayı öğrettiler bize çok şükür...
Bu arada paralarını almadan kombineleri teslim etmeseydiniz Sayın Bekir Başkanım.. Her türlü kahpeliği gördüğümüzden, her an tetikte olmayı öğrettiler bize çok şükür...
Yorumlar
yardım gecesinde yayını kesmesi, kayseri'den kombine alması gibi suçlamalar konusunda kendisinin aksi yönde açıklamaları var. Bu yargılar kesin bir kaynağa dayanmadan bu tür suçlamaların yapılmasını ve bu üslübu yanlış buluyorum.
(Azim Öztürk veya bağlı bulunduğu siyasi parti ile herhangi bir bağım yoktur, yazdıklarım objektif düşüncelerimdir)
Azim Öztürk'ün bu kadar üzerine gidilmesinin sebebi Aytaç Durak ile husumetlerinin olmasından kaynaklandığını düşünüyorum...
aytaç durak konusuna gelince, ne tanırım kendisini, ne severim, ne de nefret ederim. nötr bir kişidir kendisi benim için, toplamada 0, çarpma da 1 dir.. benim derdim o yayının kesilmesidir, benim derdim sıkışınca yardım eder görünülmesidir..
Bundan birbuçuk yıl evvel, şuan işlerini Adana' da yürütmekte bulunduğum özel Telekomünikasyon firmasının Seyhan Belediye' si ile yapmış olduğu anlaşma gereği tüm sabit telefonlarının "UMT" hizmetlerini vermekteydi. herşey güzel, amma velakin iş tahsilata gelince kötü :) aylarca fatura tahsilatı yapılmayıp mahkemelik olundu ve nitekim sözleşme tek taraflı fesh edildi. Demem o ki Sayın Başkanım, tahsilat konusuna dikkat edin :)
....hakan
Yine de Azim Öztürk'e teşekkür ediyorum, kendi tek kuruşunu harcamadığını bilsem de..
Duygu Günebakan
Duygu Günebakan
Ziya...
yazdığım yorumların neresinde saldırganlık bulduğunuzu anlayamıyorum. niyetiniz üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek gibi davranıyorsunuz.. sevgili ziya kardeşim ve şahsınız yazımı ve görüşlerimi beğenmeyebilirsiniz. sonsuz saygı duyarım. benim görüşlerim ve tarzım budur, beğenmeseniz bile bende saygı beklerim.
halktan değilsiniz demedim ben size, belki deyimi bilmiyorsunuzdur ve ..... lı kısım yanlış anlaşılabilir diye açıkladım. yazımı ve yazdığım deyimi yeteri kadar "yaratıcı" buluyorum efendim. kendimi ankara tayfasından görüp görmemek konusuna gelirsek;ben kendimi bu oluşumdan görmesem burada yazacağıma, haber portallarının altında shoutbox lara isimsiz yorumlar bırakırdım. benim yazdığım beni bağlar, yazdıklarıma katılmayan tayfa elemanları olabilir diye düşünerek kendi düşüncemdir , tayfayı bağlamaz diye yazdım ama.. herneyse efendim, ilk yorumun altında yazdığım gibi .. saygılar...
Muhabbetlerimle,
Pervez
Duygu Hanım ve Ziya Bey'in yorumlarında Azim Öztürk'e ilişkin herhangi bir söz yok. Genel anlamda bu sitede böyle bir sözün geçmesinden ötürü rahatsızlıklarını belirtmişler. Yazı Azim Öztürk'le ilgili olmasaydı da aynı yorumları bırakırlardı bence zira konu Azim Öztürk değil. Öncelikle konuyu doğru anlayın.
Bıraktığınız yorumda "akrabalığınız mı var", "zorunuza gitti", "işinize bakın" v.b. kalıplarla kurduğunuz üslubunuz bana hiç hoş gelmedi. Burası birilerine "delikanlılık" yapabileceğiniz bir yer değil.
Yorum bırakırken kişiselleştirmeyelim tartışmalarımızı.
Ati arkadaşımın da biraz daha sakin olması gerektiğini düşünüyorum.
gerek yazımı yazarken, gerek burada yapılan yorumları cevaplarken son derece sakinim efendim.. sinirli olduğumu yazılanların neresinden çıkardınız diye tekrar tekrar soruyorum.. bir kişiyi ve uygulamalarını eleştirirken kullanılabilecek en sade dili kullanmaya çalıştım. ısrarla sakin ol , saldırganlaşma diyorsunuz.. buraya şahsın akrabası da yazabilir, taraftarı da.. ama sakin ol lafını dehşet ve ibretle reddediyorum çünkü sakinim efendim. arzu ederseniz bir yazı daha yazayım öfke kusan, aradaki farkı anlayın.. saygılar efendim..
Ziya
Hindistan, Demirsporludur.
tekrar en başa dönersek, azim hocanın üzerine kurulan baskı sonuç verdi denebilir. medya, taraftar siteleri vs. platformlarda sürekli azim öztürk'e yüklenildi. normaldir, demokrasi böyle işler çünkü.
demirspor olarak parayı aldık, sevinçliyiz, umarız devamı gelir. ancak gözlerden kaçan azim öztürk'e yüklenilmesindeki esas figürün aytaç durak olduğudur. biraz da aytaç baba böyle istiyor diye bu durum yani. e bunun da futbolla, demirsporla ilgisi yok. olay tamamen politik manevraların sonucu.
"demirspora fayda sağlıyorsa banane" diyebilirsiniz elbette. ama şu çok korktuğumuz "spora siyaset karıştırmak" var ya, işte bu tam olarak o oluyor. bakalım gelecek günler ne getirecek?
Ayrıca eklemek istiyorum; Bu blogda yazılan yazılar aksi belirtilmedikçe Ankara Tayfasını temsil eder. yanılıyor muyum?, çünkü ben buraya Onur'u, Mustava'yı, Vertumnus'u okumak için değil Ankara Tayfasının yazılarını okumak için geliyorum, takip ettiğim kadarıyla da burada yazanlar (yazarlar) bizzat kendi fikirlerini yorum alanlarında belirtiyorlar.
--
Açıkcası ben senin yazında direk Azim Öztürk'e karşı bir saldırı gözlemliyorum; evet kendi cebinden vermiyor bu parayı tıpkı Aytaç Durak ve diğer devlet/kamu görevlileri gibi. Evet Akdeniz TV yayını kesti ama şuanda konuşulan konu o konu değil, ve bir kural vardır ki; Aksi ispatlanmadıkça ağızdan çıkan kelam doğrudur. Azim Öztürk yayını kestirmiş olabilir (gerçekten bilgim yok) ama bir kanıtın olmadığı müddecte burada o konuyu tekrar dile getirmek bence yanlış.
Sakinlik konusuna son olarak; diğer yorum yazan arkadaşlara istinaden "haber portallarında haberlerin altına isimsiz olarak yazılar yazardım" gibi bir cümle kurman pek sakince görünmüyor, haberlerin altına isimsiz yazanlara karşı bir tavrın var ama seninde ismin Ati olarak görünüyor?
umuyorum sakinlikten ne kast ettiğim anlaşılmıştır.
Siyaset sokunda böyle oluyor işte! Bir belediye başkanıyla başlayan konu Orta Asya'da diplomatik bir krize neden oluyordu nerdeyse :))
evet benim yazımda direk zim öztürk e karşı bir tepki var, nedenlerini de belirttim, katılıp katılmamak size kalmış dedim.. yayın kesilmesiyle ilgili bir açıklama aradım azim beyin ağzından, hiçbir sonuca ulaşamadım. ayrıca benim takip ettiğim haber portallarında azim beye verilen tepkilerin bileşkesidir bu yazı, yani halkın tepkisinin bir potada eritilmiş haline benim bakış açımla yaklaştım.
insanlar kendi çocuklarıyla, anne babalarıyla, eşleriyle aynı fikirde olamazken, ben yazdım, tüm ankara tayfası kabul eder diyemiyorum maalesef. yoksa bizim kendi aramızda fikir ayrılıkları yok mu sanıyorsunuz? herkes aynı fikirde olsa, "padişahım çok yaşa" anlayışıyla gül gibi geçinip gitsek bu oluşum yürümezdi efendim..
saygı ve sevgilerimle...
Bu arada sözün gerçek halindeki "sıçan" sıçmak anlamında değil fare anlamındadır."Azimli fare duvarı deler" gibi. Yukarıda da bir arkadaş yazmış zaten.
Mehdi
amman diyeyim sayın abim, bir de fare yi karıştırırsak işin içinden çıkamayız hiç. keşke ..... yerine direk yazsaydım kelimeyi diye düşünüyorum zaten. teşekkürler yorumunuz için...
Biraz evvel Akdeniz TV haber merkezi ile görüştüm, Azim Öztürk'ün resmi olarak Akdeniz TV ile herhangi bir bağı yok, (tabi Aytaç Durak'ın da Çukurova TV ile resmi bir bağı yok diyebilirsiniz :) ) Yardım gecesinde yayının kopmasının tamamen teknoloji ve teknik yetersizliklerden dolayı olduğunu, herhangi bir kasıt veya siyasi amaca dayanmadığını bildirdiler.
Saygı ve selamlarımla.
Emrah Ergenç
Bakınız, Vertumnus ile ilgili yazdığınız yazıya da bir cevap verme zorunda hissettim kendimi. Evet, haklısınız, yorumlar onaya düşüyor. Yalnız bizim delikanlılık anlayışımızda bize ters gelen düşünceleri yok etme, alanımız dışına itme yok. Bu nedenle birbirimize bu dersi vermemize de gerek yok. Hepimiz delikanlılığı farklı yorumluyoruz diyelim buna.
Nasıl bulmak istiyorsak öyle bırakacağız bu blogu. Gerginlik olmadan tartışılabilen bir blog burası. Öyle de kalacak. Bu çizgiyi bozan hangi düşüncedeki okur olursa olsun gerekli uyarıyı da alacak. Emin olunuz, Ati'ye karşıt görüşte yazan insanlardan gelen yorumları sert olarak algılasa idik, aynı tepkiyi gösterirdik. Bu blogda kimse kimseye düşüncesi için saldıramaz.
Öte yandan kimseye zorla bu bloga girin, burada tartışın demiyoruz ki. İnsanlar gönüllü geliyor. Zenginliklerini gönüllü katıyorlar. Biz de bundan mutlu oluyoruz. Bu konudaki düşüncem şudur, gergin tartışma ortamlarında fikir beyan eden kişi azalır, zenginlik azalır, sonunda da tahakküm edenler kalır. Bunun olmaması için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz.
Cümlelerimde biz ibaresini kullansam da görüşler şahsi görüşlerimdir, muhatabı Tayfa değil, benim.
Metin'e de bir açıklama yapayım. Metin blogumuzun şu anda 15 adet yazarı var. Bir elin 5 parmağı bir değilken, burada yazılan her yazıyı Tayfa'nın yazısı olarak algılamamak lazım bence. Bunun Ati ile asla ilgisi yok. Ati, Ankara Tayfası'nın en büyük elemanıdır. Tayfanın ise çok kozmopolit bir düşünce yapısı var. Demem o ki kurumsal bir açıklama yapılacağı zaman, o gerçekten anlaşılıyor ve bunu belirtiyoruz. Ankara Tayfası'nın yazısı değil de Ankara Tayfası'ndan bir ses olarak algılasak daha doğru sanki.
Ne Azim Öztürk'ü tanırım, ne de belediye başkanlarından herhangi birini... "Halk"tanız. Adsız yorum bırakan arkadaşların klavye delikanlılığı için hiçbir şey söyleyemiyorum. Kendi kaba deyimleriyle "İşinize bakın" diyebiliyorum ancak.
Ankara Tayfası'na gelince... Burada yazılanlar elbette kişilerin kendi düşünceleridir ama burası tayfanın blog sayfası, yani "oluşum"un. Dolayısıyla "kendi, şahsi düşüncelerim, tayfayı bağlamaz" demek, bence sıyrılmaya çalışmaktır. Bu blogda ne yazılar gördük, hiçbirinde Aytaç Durak'a veya ADS'ye zararı dokunan diğer bütün herkese bir hakaret ya da çirkin imalar okumadık. Tayfa, diğer taraftarlar gibi değil, hepsi üstruplu, neyi, nerede, nasıl söylemesi/yazması gerektiğini bilen insanlar. Sizin gibi klavye delikanlılarına pabuç bırakmayacaklarını umuyorum.
Delikanlılığı kimden öğreneceğiniz bilinmez ama adam olmayı hiç kimsenin size öğretemeyeceği belli.
Duygu Günebakan
Emrah Ergenç"
Bu saldırganlık değil midir peki?
İlgi çekmek kolaydır. Bir anda herkesin gözdesi olabilirsiniz ama ilgiyi, saygıyı tutmak zordur. Umarım "doğru/düzgün" yorumlar yapabilen, akıllı ve yaratıcı eleştiriler getiren takipçilerinizi bu tür gereksiz şeylerle kaybetmezsiniz. Ama ben ağzımın payını aldım. Burası erkeklerin oyun alanıymış... "Kadın hareketi"ne olan desteğiniz için teşekkür ederiz ancak lütfen bunu bize bırakın. Bu tür çirkin yorumların/yorumcuların olduğu bir yerde kadınların desteklenmesi var olan çabayı da geriye götürecektir.
Susuyorum.
Duygu Günebakan
Yukarıda da denildiği gibi, yorumlar yazıdan hayli farklı bir noktaya gitmiş durumda, cevap verip konuyu kapatacağım.
Azim Öztürk'le ilgili hiçbir şey söylemeyen, sadece yazının başlığından rahatsız olduğunu belirten 2 yorumun yazarlarına kalkıp "Azim'le akraba mısınız?"la başlayan saldırgan bir yorum yazmak, benim değerlendirmemde yalnız boş bir delikanlılık gösterisi yapmaya çalışmaktan öte değildir.
Başlığın rahatsız edici olduğunu söyleyenlere, "hayır, yıllardır kullanılan bir tabirdir" demenin 1000 farklı yolu vardır, saldırganlaşmadan. O yorumları bırakan insanların Demirsporlu olup olmadıklarını, Azim Öztürk'le ilgili ne düşündüklerini dahi bilmeden denilen "akraba mısınız" oluyor.
Ben kendi adıma Azim Öztürk'ün "Demirspor"u ağzına bile alamayacağını düşünüyorum. Azim Öztürk, Demirsporluluğu anlayabilecek kapasitede olmaktan kaba bir hesapla 1 milyar ışık yılı uzaktadır. "Tam Bağımsız Adana Demirspor"dan bir adım geriye atmamaktan yanayım, ne pahasına olursa olsun. Bu anlamda Ati'yle yakın düşünüyorum. Ancak bu durum, Ati'ye üslup eleştirisi getirenlere saldıranları kınamama engel değil.
"Yorumu beğenmedin, yayınlama o zaman" görüşü de yine aynı bakış açısının ürünü...
a kişisi: bu başlık olmamış, rahatsız oldum, daha yaratıcı olabilirdi.
b kişisi: sen Azim'in akrabası mısın?!!??
c kişisi: o yorum olmamış, delikanlılık yapılacak yer değil burası, kişiselleştirmeyelim
b kişisi: yayınlamasaydın o zaman !!!!!
Umarım, özetleyince ne denli çirkin gözüktüğü daha net görünür olmuştur.
Tartışabiliriz diyoruz, üsluplu tartışmanın en şahanesini biz yaparız diyoruz, tartışmanın içinde diktatorya savunanlar çıkıyor! Eleştiriler akrabalıkla suçlanıyor, yorumlar "o zaman" yayınlanmasın deniliyor.
Çok şükür ki bu blog diktatörlükle yönetilmiyor...