Ana içeriğe atla

Tayfun ÖZKAN Demirspor'da...

İyi bir golcü haberini girmeyi Mustava çok istiyordu ama kendisi müsait olmadığı için selamlarımı göndererek, vekaleti ile haberini ben giriyorum.

Tayfun uzun süredir içimden geçirdiğim, alınmasını istediğim ama yönetimin gelir gider durumunu ve takım içi dengeleri de bilmediğim için, bu yöndeki isteğimi dile getiremediğim, kısacası alındığına an itibarıyla sevindiğim bir futbolcu oldu.

Futbolcular için yaşadığımız sevinç o anda başlamış ve bitmiştir. Kendisinin gösterdiği performans ile sezon sonunda bizi sevindirmesini umuyoruz.

Diğer taraftan gerek blogumuza gerekse Adana'nın yerel spor sitelerine kombine satışlarının futbolcu transferine bağlı olduğunu dile getiren, iyi bir futbolcu alınması durumunda kombinelerin tükeneceğini ileri süren yorumlar yağıyordu. Umarım bu yorumları yapanların dediği olur ve kombinelerde bir ivme yakalanır.

Öte yandan bu transfer ile birlikte transfer işlemlerinin tamamlandığı belirtiliyor. Yönetim 10 oyuncu transfer edilecek demişti. 12 oyuncu transfer edildi. Beyanda %20 oranında sapma var. Daha önceleri bu sapmaların %200'leri %300'leri bulduğunu hatırlayacak olursak, mazur görülebilir bir sapma. Umarım yönetim tüm vaatlerini böyle mazur görülebilir sapmalar ile yerine getirebilir.

Yeni sezonda yeni kadromuz ile güzel günler görmeyi diliyoruz. Hayırlı uğurlu olsun.

Kaynak: www.spor01.com

Yorumlar

TAYLAN dedi ki…
3 gün önce bu blogda kaleme aldığım, satırlar aynen şöyleydi:

"Sayın Başkanım, en önemli sorunumuzu, en sona bıraktık. Şimdi de bu sorunu çözecek, herkesin işte tamam diyeceği golcüyü tam bulmuşken (taraftar, camia herkes bu golcünün Tayfun Özkan olduğunda hem fikir) nefesini tutmuş bu transferin gerçekleştiği haberini sizden beklerken yine bu transferin gerçekleşmediği haberini almamız, artık bizim ümitlerimizi iyiden iyiye azalttı.
Kimi alacağız merak diyorum? Golcü diye bize kimi göstereceksiniz? Umarım biz yanılır, transferi gördükten sonra düşüncelerimizde ne kadar haksız olduğumuzu kendimize itiraf ederiz."

Evet, gün itibariyle o ismi öğrenmiş bulunuyoruz. Hem de camianın üzerinde anlaştığı, alınmasını istediği isim: Tayfun Özkan.

Külübümüze ve camiamıza hayırlı olsun derken
düşüncelerimizin gereğinden erken ve haksız olduğu itirafını da beraberinde yapıyoruz. Sayın başkanım ve yöneticilerimizi verdikleri sözü layıkıyla yerine getirebilmiş olmalarından dolayı, yürekten kutluyorum.

Kombine satışlarına gelince; önceleri de belittiğim gibi, bu trasferin sonuçlandırılması kombine satışlarını %100 etkiliyeceği yönünde..
Adsız dedi ki…
Sayın Bekir Çınar ve yönetimin şu ana kadar ki tüm icraatlarını çok beğeniyorum.Projelerinin tamamını destekliyorum.Kredi kartımızı,kombinemizi aldık.Kombine kartımı klüp binasından alırken görevliye bilgisayardan yer seçmenin önemi var mı yoksa rastgele alalım mı diye sorduğumda, bu sene herkes yerine oturacak tüm kurallarişleyecek dedi.Daha sonra muhasebeye geçtim ödeme için.Herkesin ağzında sigara vardı.Yani ilk günden kuralar delik deşikti ama yinede inanmak istedim.Tertemiz koltuklar, tertemiz satıcılar zaten hayalimiz.Düşünmek bile güzel.Çok önem verdiğim kale arkası tirübünün üstü kapanırsa bence seyirci sayısı adet olarak olmasa da ses olarak iki misline çıkar.İnşallah hayal olarak kalmaz.
Saygılarımla Anıl.
Adsız dedi ki…
Sonunda "taraftara saygılı" yönetime kavuştuk. Takımın gerçek sahibinin taraftar olduğunu bilen bir yönetim çünkü kendileride bu takımın taraftarı,ben bilirim değil biz taraftarla birlikte biliriz diyen yönetim. Bu sene istekleride "biz" yaptık, transferide "biz" yaptık. Bu sene şampiyon olanda "biz" olacağız. Teşekürler bizden olan yönetime...

Görev eleştirmeye alışan biz taraftarlara düşüyor artık.Şimdi flexi,kombine,su vs her projeye destek verirken "ama" lafıyla başlayan cümleler kurbadan önce destek vermeye kaldı.
adanademirsporlu dedi ki…
süper transfer.tayfun çoşar ve bizi coşturur.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...