(Dün, Onur "Her Şey Senin Uğruna" başlığıyla bir yazı yazdı...Okudukça tüylerimi diken diken eden, dayanamadım üzerine Her Şey Senin Uğruna - 2'yi yazdım...Ardından 3 geldi, 4 geldi...Her biri farklı bir kişiden. Birbirimizle sözleşmeden, "şöyle şöyle yapalım" diye karar almadan, anlaşmadan, tamamen içimizden gelerek oldu...Ne de güzel oldu!!! Bugün, bir de mail geldi, aynı hissiyatı devam ettiren: Her Şey Senin Uğruna - 12...Yazan, Hakan Hoşcan kardeşim...Tüylerim yine diken diken...Devam!!! )
Keskin hava, buz tutan çubuklu atkı, iç cepte sprey, dış cepte düzmece bir kart. Sokak köpekleri eşlik eder otogara kadar, beraber fısıldarız yoldaşlarımla;
Her şey senin uğruna, katlanmak boyun borcu…
Kardaşım gelir Çay’ dan, yerimiz orta kapı arkası 22-23… Atkının yeri hazırdır, 3saat 15 dakika perdede asılı sırayla gördüğü her memlekete püskül sallar, İscehisar, Bayat, Sivrihisar, Polatlı… İlk durak merhaba der türkü ve bira kokan akşamıyla… ikinci harekât için sabah hazırlıklar başlar Ankara’nın soğuk ve kül kokan havasında. Yer, Sıhhiye köprüsü.
Her şey senin uğruna, katlanmak boyun borcu…
Otobüs durur, hayat durur, … Her şey durur, pencerenin önünden yollar hareket eden yollar ve gençliğim hariç… Kısık ateşte söylenir besteler yol boyu, yürekler dimdik, hayaller masmavi…
Her şey senin uğruna, katlanmak boyun borcu…
Off Allah’ ım çimen kokusu bu kadar mı güzel olur? Geliyor futbolcular, içi boş sıkılmış yumruklarla… Yok yok bu sefer olacak…
Her şey senin uğruna, katlanmak boyun borcu…
Sayılı cesur bilek ve sayısız cesur yürek… Orkestra başlar… Hani olur ya, tarak kemiklerin sızlar, boğazın yanar, beyin damarların açılır, iliklerine kadar hissedersin sevinci, iki omzunda iki kol, avuçların kıpkırmızı, vites yükselterek sıcak su üretimine devam…
Herşey senin uğruna, katlanmak boyun borcu,
ŞAMPİYON OLACAKSIN BAŞKA YOLU YOK BUNUN…
Allahım...Çok özledim!
Hakan Hoşcan
Keskin hava, buz tutan çubuklu atkı, iç cepte sprey, dış cepte düzmece bir kart. Sokak köpekleri eşlik eder otogara kadar, beraber fısıldarız yoldaşlarımla;
Her şey senin uğruna, katlanmak boyun borcu…
Kardaşım gelir Çay’ dan, yerimiz orta kapı arkası 22-23… Atkının yeri hazırdır, 3saat 15 dakika perdede asılı sırayla gördüğü her memlekete püskül sallar, İscehisar, Bayat, Sivrihisar, Polatlı… İlk durak merhaba der türkü ve bira kokan akşamıyla… ikinci harekât için sabah hazırlıklar başlar Ankara’nın soğuk ve kül kokan havasında. Yer, Sıhhiye köprüsü.
Her şey senin uğruna, katlanmak boyun borcu…
Otobüs durur, hayat durur, … Her şey durur, pencerenin önünden yollar hareket eden yollar ve gençliğim hariç… Kısık ateşte söylenir besteler yol boyu, yürekler dimdik, hayaller masmavi…
Her şey senin uğruna, katlanmak boyun borcu…
Off Allah’ ım çimen kokusu bu kadar mı güzel olur? Geliyor futbolcular, içi boş sıkılmış yumruklarla… Yok yok bu sefer olacak…
Her şey senin uğruna, katlanmak boyun borcu…
Sayılı cesur bilek ve sayısız cesur yürek… Orkestra başlar… Hani olur ya, tarak kemiklerin sızlar, boğazın yanar, beyin damarların açılır, iliklerine kadar hissedersin sevinci, iki omzunda iki kol, avuçların kıpkırmızı, vites yükselterek sıcak su üretimine devam…
Herşey senin uğruna, katlanmak boyun borcu,
ŞAMPİYON OLACAKSIN BAŞKA YOLU YOK BUNUN…
Allahım...Çok özledim!
Hakan Hoşcan
Yorumlar