Ana içeriğe atla

Yönetime Mesafeli Durmak...

Hep aldatılmışız, hep hayal kırıklığına uğramışız, hep beklemişiz, hep savaşmışız ve bir gün güzel gelişmelerin olacağı umudunu yaşatmışız küçük kalplerimizdeki dev gönüllerde.

Ben, eleştirmeyi ve eleştirilmeyi seven bir insanım. Kendimi geliştirmenin en önemli yollarından birisi olarak görüyorum en ağır eleştirileri bile sineye çekip en azından bir nefes aldıktan sonra cevaplamayı. Geçen süreç içinde saçlarımda fazladan aklar var ise veya saçlarım olması gerekenden az ise bunda Demirspor yönetimlerinin katkısı büyüktür. Ne o saçlar geri gelir, ne o beyazlar gider artık. Bu dönem bende keskin bir önyargının kalbime işlediği, öyle ki adeta kazındığı bir dönem olmuştur. Yönetimlere yüklenmişimdir, çok küçük ve neredeyse maliyetsiz adımlar ile çok güzel şeyler yapılabileceğinin bile farkına varamayacak düzeyde oldukları için. Buna yüklenmek de denemez, çullanmışımdır. İçimdeki güven duygusu yok olmuştur, güvenin yarattığı sıkılaşan safların yerini mesafeler almıştır, kimi zaman bir telefonun ucu kadar yakındaki adam, kimi zaman aile dostum, ama bu yönetimler bana uzak olmuştur, çok uzak, dağlar kadar uzak.

İşte bu uzaklık hep mesafeli olmayı, ihtiyatlı olmayı telkin etmiştir bana. Yüreğimi acılarla doldurmuştur bu uzaklık, bu güvensizlik, tepilen fırsatlar, hayal kırıklıkları, sözün özü bulunduğu yerin hakkını vermeyen, kapasitesi yetmediği için değil-haşa- hakkını vermeye bile çalışmayan yönetimler. Bu önyargı önümde dağ gibi durmuştur.

Timur kardeşim yazdı ben duygusal yazayım.

Takım elbise gelmiş, Bekir Bey...
Altyapıdan oyuncu enjekte edilmiş, Bekir Bey...
Yardım gecesi düzenlenmiş, Bekir Bey...
Kebap ve Şalgam Günü... Bekir Bey...
Kredi kartı... Bekir Bey...
Alo... Kredi kartında sorun mu var? Hayır sorun yok... Bekir Bey...
Ads Su... Bekir Bey...
Altyapıdan ikinci oyuncu... Bekir Bey...
Sahalarımızdan makbuz, oralara kamera... Bekir Bey...
Ben sevmem maddi olayları gündeme getirmeyi, transfer vesaire, ama Bekir Bey...
Şampiyonluktan çok bahsetmeyin... Yine Bekir Bey...
Üyelikleri düzenleyin... Bekir Bey...
SMS kampanyası düzenleyin... Bekir Bey...
Kombineler...Bekir Bey...

Bugün sağolsun kendileri lütfetmişler, geçmişe borcumuzu biraz olsun ödeme adına, unutulan değerleri bunu hiç yaşamamış kuşaklara tattırma adına, güzel bir adım atıp, forma talebimizi uygun görmüşler... Yine Bekir Bey mi?

Hayır, bu önyargıyı, bu setleri bugün kaldırıyorum, belki bugünlüğüne ama kaldırıyorum.

Bekir Bey değil, Bekir ÇINAR başkanım. Sizi daha çok eleştiririm ben, böyle giderse daha çok da alkışlarım. Ama yıllar yıllar sonra bir insana Başkanım diyebiliyorum, sağolun.

Not: Bu duygusal anımda yazdıklarımın Başkanın nezdinde tüm yönetime atfedilmemesi kendilerine haksızlık olacaktır. Diğer tüm üyelere de ayrı ayrı teşekkürlerimi iletiyorum.

Yorumlar

talha dedi ki…
ellerinize sağlık abi ben de yönetimin bir parçasıyım yani başkanların takipçisiyim kulüpün içinden biriyim hepside delikanlı ve pırıl pırıl insanlar hepsine saygılarımı iletiyorum
Bekir ÇINAR dedi ki…
Bu değerli ve bir o kadar da iltifat olarak adlettiğim yazınıza yönetim kurulu arkadaşlarım adına çok teşekkür ederim.Biz yalnızca formamızı ve armamızı şereflice liyakatle namusluca ve onurla temsil etmek için elimizden geleni sizlerin ve bu büyük camiamızın yardımlarıyla yapmaya çalışıyoruz.Benim için önemli olan Muharrem Gülergin başkanımın yüzde biri binde biri kadar kulüp başkanlığını bıraktığımda iyi anılmak ve nihayetinde çocuklarıma torunlarıma onurlu şerefli bir mazi miras bırakmak .Bunun için elimden geleni yapacağım sizler layık gördüğünüz sürece.

En Derin saygılarımla,
Adsız dedi ki…
Sizde bizi ağlatıyorsunuz başkanım..Emin olun Muharrem Gülergin başkanımızın yıllar yılı sızlayan kemiklerine ilaç oldunuz...Muharrem başkanımın sizi gururla bir yerlerden izlediğine inanıyorum... RAHAT UYU MUHARREM BAŞKANIM EMANETİN EMİN ELLERDE....
Adsız dedi ki…
Sizlerin nazarınızda başkanımı ve tüm yönetimi tebrik ediyorum.
Bir takımın takım olabilmesi ve başarıyı yakalayabilmesi için öncelikle ruhunun canlanması gerekiyordu ve bu ruhun yeniden canlanmaya başladığını görebiliyorum..Şampiyonluk mu?İnanın o kadar çabuk ve kolay olacakki.
Adsız dedi ki…
Sayın Başkanım..
Gönül ister ki ; size buradan (blog üzerinde bir yorumdan) değil de çok daha özenli ve kıymetli bir yazı ile teşekkür edelim; bu acele ile gelen hitabı mazur görürsünüz umarım.
Yıllardır ilk kez gözümüz arkada değil, yıllardır ilk kez bir güven tohumu ektiniz bizlere. Şampiyonluk elbette özlenen hedef, ama emin olun ki sizi daha çok özlemişiz. Sanmıyorum ki; her hangi bir üzücü sonuç, bundan gayri herhangi bir sevdalı takımdaşımızın umurunda olsun. Sizlerin bu yola başkoyduğunu, herşeyden önce bu takımın ruhunu geri kazanabilmek için yaptıklarını izlerken yüreğimiz kabarıyor. Sanki birileri düşlerimizden çıkıp gelmiş de, hayallerimize ruhumuza dokunuyor.. sanki; umut kesilmiş bir efsanenin eli yeniden sevdamıza uzanıyor.. Emin olun ki; çok takımdaşımız hala inanmıyor yaşananlara ve hala kötü anıların etkisiyle; temkinle yaklaşıyor gayretlerinize..
Sevdasına baş koyduğumuz renkler; dünyanın bizlere dayattığı '' yeni Futbol Düzeni'' içinde 15 yıldır çıkış yolu arıyor; ve bizler her zaman şunu söylüyoruz '' Bu takımın elinde kalan tek değer ; ona adanmış sevda ve sevdalılarının ilgisi ve geçmişten gelen asil ruhu.. eğer bir marka yaratılacaksa bu değerlerden başka şansımız yok''.. Sizlerin yönetim olarak bunun farkına varması ve bu sevdayı markalaştırma gayreti bizlere ışık oluyor..
Yönetim olarak attığınız her adımın; geçmiş ve gelecek arasında bir bağ oluşturarak, yüce Demirspor'u yeniden şahlandırmak adına olduğu açıkça görülüyor.. Şampiyonluklar gelir, geçer.. Aslolan bu ''Soylu Kavga''nın yaşamasıdır. Bunun için verdiğiniz emeklere binlerce teşekkür..
Emin olunuz ki; bu güven tohumları tüm şehre yayıldığında; o rezalet 58000 tutarını 10'a 100'e katlayacak destekler çığ olup akacaktır. Yeterki siz bu yolda bizlere ışık olmaya devam edin...
Ne olur '' Geç buldum , Tez yitirdim'' şarkısını söyletmeyin bize.. Olaki birileri sizin yolunuza taş koyarsa.. , biz o yola koşulsuz yatar, yerle yeksan olur da yine de yürütürüz sizi..
Saygılarımla..
Ozan Baysal
Jose Marti dedi ki…
Ozan Baysal'a yukarıdaki, bir çoğumuzun duygularını özetleyen mükemmel yorumu için şahsen teşekkür ederim.
Yönetime elimden gelen desteği olacağım. Elimden bir kaç tane kombine almak geliyor, yapacağım.
Ve sahiden senin de söylediğin gibi Ozan Baysal, bu sene sportif başarıyı geçen senekiler kadar önemsemeyeceğim..

Bu blogdaki popüler yayınlar

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A

Fenerbahçe: 4 - Adana Demirspor: 2

 Yine hakemin hatalı kararlarının damga vurduğu maçta sezonun ilk yenilgisini aldık. Aleyhimize verilen yanlış penaltı, lehimize önce verilip sonra yanlış ofsayt kararı ile verilmeyen penaltı, rakip oyuncuya gösterilmeyen kartlarla birlikte iyi oynadığımız maçtan puan alamadık. Deplasman takımı gibi oynayarak hızlı hücumlarla ilk yarıda farkı ikiye çıkaran rakibe karşı ev sahibi gibi oynadık; iyi top yaptık, ilk dakikalardaki baskıyı iyi kırdık. İlk yarıda bir gol bulabilsek skor farklı olabilirdi. Yine de 3-0'dan sonra oyundan kopmayıp skoru 3-2'ye getirmek başarıydı. Tek kaleye döndürdüğümüz maç son dakikalardaki kırmızı kart ve 4. golle tamamlandı. Fenerbahçe'nin bu sene iyi yaptığı kolay skor bulma işini, zaten aksayan defansımızla durdurmamız kolay olmadı. Ligin en iyi top oynayan takımını izlemek için tribüne koşan Fenerbahçeliler, müthiş bir deplasman tribünü görerek evlerine döndüler; hafta içi maçta taraftarımız gece 1'e kadar tribünde bekletildi. Hafta içi bir