Ana içeriğe atla

2009-2010 Sezonu Formamız

2009-10 sezonu formalarımız için Lotto'yla görüşüldüğü söyleniyor. Bence güzel firma. Formada son yıllarda yaşadığımız tuhaflıkların önüne geçilmeli artık, bir bütünlük olmalı. Bekir Başkan, bu tarz konularda çok dikkatli, formada da güzel haberler bizi bekliyor diye düşünüyorum.

Lotto, 2009-10 sezonu için bazı takımlarla anlaşmış durumda. Aşağıda sezonun tasarımlarından birkaç örnek var. Bakalım bizim forma nasıl olacak??

Şu ana dek benim Lotto tasarımlarında en çok hoşuma giden 08-09 sezonu Verona deplasman forması oldu. İşte şu forma:
Verona Dış Saha

2009-2010 tasarımları şöyle:
Queens Park Rangers İç Saha

Recife

Athletic Mineiro

Barnsley

Queens Park Rangers Dış Saha

Lotto'nun 2008-2009 tasarımlarında da şunlar var:
Chievo İç Saha

Udinese Dış Saha

Udinese İç Saha

Fiorentina İç Saha

Palermo Dış Saha

Yorumlar

lepermessiah dedi ki…
Hayırlı olsun.Tasarımlara bakılırsa enine cubuklu forma olacak gibi.Yapmış oldukları beş formadan üçtanesi öyle.
Adsız dedi ki…
Veronanın iç saha forması gibi bir formamız olsa iyi olurdu.O süvarinin yerine şimşek olabilir.
Gerçi mavi lacivert olduktan sonra ben pek umursamıyorum.Yeter ki rengi tuttursunlar afyondaki gibi olmasın.
Adsız dedi ki…
Logomuz göğüsün tam ortasına biraz büyükçe yerleştirilirse,Athletic Mineiro formasının mavi-lacivert hali de çok güzel olur sanki...

Cem
Adsız dedi ki…
Formalar çok güzel ince çubuklu formaya hiç alışamadım kalın çubuklu çok da güzel hadi hayırlı olsun
Adsız dedi ki…
Athletic Mineiro formasını tek geçerim. ne de güzel durur mavi lacivert dikine çizgiler. yaka tasarımı da çok hoş duruyor.

d10s
Adsız dedi ki…
Dün haberlerde bir italyan firması diyince yoksa kappa mı diye çok heycanlandım ama lotto çıktı.Tribünde çoğu insan kappa formalarına hayran.Gelecek sezonlarda olur inşallah.

Lotto formalarından en beğendiğim Queens Park Rangers formaları. Forma yaparken yakası geniş olan forma seçilmesin başka birşey istemem.
Flying Dutchman dedi ki…
bir düzeltme yapayım, sanırım verona iç saha diye verilen alt tarafında atlının olduğu sarı-mavi forma chievo forması...gerçi aynı şehrin takımı ama chievo diye geçiyorlar
vertumnus dedi ki…
Teşekkürler Dutchman, haklısın, gerekli düzeltmeyi yaptım.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...