Ana içeriğe atla

Sarı Çocuk Nils Amerika'da Canlı Yayında...

Artık heralde Nils'i tanımayanımız kalmamıştır.O da Demirspor ailesinin bir parçası.Bizim İspanya'ya gittiğimiz gün(28.03.2009) o da okulu için Amerika'ya gitmişti.Gitmeden konuşmuş, atkılarımızla çok güzel fotoğraflar çekeceğimiz konusunda birbirimize söz vermiştik.Nils bizden daha iyisini yaptı :)
Ice hockey ülkemizde populer olmayan,hatta olmayan bir spor dalı.Ama İsveç'te o kadar popüler ki bir maçı 100.000 kadar izleyici takip edebiliyor.Bugün National Hockey League'de oynanan Washington DC vs Tampabay maçı'nı Amerika'da yerel yayın yapan ve aynı zamanda web'den izlenebilen bir tv'de Nils ve arkadaşları sundu.Hem de bizim atkımızı boynuna takarak,üstelik bize kocaman bir selam söyledi.
Adana neresi,İsveç neresi,Amerika neresi?
Teşekkürler Nils...



Anymore there is nobody that doesn't know Nils.He is a part of Adana Demirspor family.On the day that we flought to Spain(28.03.2009), he flought to America for his school education.Before going,we promised ourselves that we would take nice pictures with our scarves.Nils has done better than us :):
Ice Hockey is not so more populer in our country,even there is no ice hockey.But in Sweden it is so populer that there can be 100.000 viewers of a match.Today,there has been a match in National Hockey League between Washington Dc and Taampabay.Nils and his friends have broadcasted this match on a tv that has both local view in USA and web view on net.Also he has woren our scarf ,he has sent his greetings to Adana Demirspor fans and Turkey.Thank you very much Nils...





Yorumlar

Hüseyin A. dedi ki…
olaya bak yaa çok güzel gerçekten teşekkürler Togepy bu gururu arkadsın aracılıgıyla aysattıgın ıcın..

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...