Ana içeriğe atla

Siz kimsiniz ???

Vatan Gazetesi'nden;

"Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Názım Hikmet’in vatandaşlığı ile ilgili kararnamenin ardından, "Yılmaz Güney’in de vatandaşlığı ile ilgili sorunlar varsa düzeltiriz. Başbakan tabuları yıkma, yasakları kaldırma konusunda çok kararlı. Güney’le ilgili durum da buna dahil" dedi."

Siz kimsiniz ?

Vatandaş ne demektir? Yol-daş, yolunu paylaştığın; Arka-daş, arkanı yasladığınsa, Vatan-daş aynı toprağı, aynı kültürü, aynı türküyü, aynı ekmeği paylaştığın değil midir?

Siz kimsiniz ? Benim vatanımda, bana "vatan-daş" olanlara, benim aynı toprağı, aynı kültürü paylaştıklarıma, bunu "hak" görenler misiniz? Verilip alınır bir şey mi zannediyorsunuz vatan-daşlığı? Nüfus cüzdanının yazılı olduğu kağıttan mı ibaret sanıyorsunuz bunu? Bir takım kağıtlara dair geçici yetkililerinizle "aynı toprağın kültürdaşlığı"na dair söz söyleme hakkını nereden buluyorsunuz?

Siz kimsiniz ? Koskoca insanlık tarihinin bilmemkaç yüzbininci kabinesinin bilmem kaçıncı üyesi; bilmemkaç bin hükümdarın bilmem kaçıncı danışmanı; dünyanın bilmemkaç bin başbakanının bilmemkaç bin bakanından, meclisinden, bakanlar kurulundan biri...

Siz kimsiniz ? Ölüp gittiğinizde, ardınızdan yandaş belediye başkanlarınca bir çıkmaz sokağa adınızın verilecek olması dışında kimsiniz? Arkanızda imzaladığınız kanun hükmünde kararnamelerin çürüyeceği arşiv raflarının tozu arasında güç bela okunan isim olmanız dışında kimsiniz? TBMM koridorlarında sıralı, Mc Donalds'ların "ayın elemanı" çetelelerine benzer "geçmişten bugüne milletvekili ve bakanlarımız" fotoğraflarındaki vesikalık duruş dışında kimsiniz?

Leonardo Da Vinci döneminin ülke yöneticilerini hatırlayan var mı? Mozart'ın zamanında "kültür"den ve "turizm"den sorumlu devlet görevlisinin ismi neydi? Michelangelo son heykelini yontarken hangi kanun çıkmıştı ? Nazım Hikmet, Yılmaz Güney yaşarlarken meclis sıralarında kimler oturuyordu ? Var mı hatırlayanınız ?

Siz, kimsiniz? Kimden neyi alıp, kime neyi veriyorsunuz ? İnsanlık tarihinin en güzel çocuklarının yanında sıfatınız nedir ? İnsanlığa ne bırakıyorsunuz, ne bırakabiliyorsunuz ?

Bir tanenizden tek bir kül bile kalmayacak ama Nazım da, Yılmaz da hep benim vatanımda yaşayacak...

Yılmaz Güney'in Adanasının, o şehrin asi çocuklarının ve onların soylu kavgalarının bir sözü var, pankartlarına kazıdığı...Hatırlatayım size:

"bazıları asla YILMAZ..."

Yorumlar

Fırat Ateş dedi ki…
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
vertumnus dedi ki…
Sevgili Fırat, hislerini anlıyorum ancak tahmin edeceğin sebeplerden iznine sığınarak yorumu kaldırıyorum.
Adsız dedi ki…
malum sınav dönemi blogu hergün takip edemiyorum.Fırat Abi'nin de yorumunu okumak isterdim.

Cem

Bu blogdaki popüler yayınlar

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A

Fenerbahçe: 4 - Adana Demirspor: 2

 Yine hakemin hatalı kararlarının damga vurduğu maçta sezonun ilk yenilgisini aldık. Aleyhimize verilen yanlış penaltı, lehimize önce verilip sonra yanlış ofsayt kararı ile verilmeyen penaltı, rakip oyuncuya gösterilmeyen kartlarla birlikte iyi oynadığımız maçtan puan alamadık. Deplasman takımı gibi oynayarak hızlı hücumlarla ilk yarıda farkı ikiye çıkaran rakibe karşı ev sahibi gibi oynadık; iyi top yaptık, ilk dakikalardaki baskıyı iyi kırdık. İlk yarıda bir gol bulabilsek skor farklı olabilirdi. Yine de 3-0'dan sonra oyundan kopmayıp skoru 3-2'ye getirmek başarıydı. Tek kaleye döndürdüğümüz maç son dakikalardaki kırmızı kart ve 4. golle tamamlandı. Fenerbahçe'nin bu sene iyi yaptığı kolay skor bulma işini, zaten aksayan defansımızla durdurmamız kolay olmadı. Ligin en iyi top oynayan takımını izlemek için tribüne koşan Fenerbahçeliler, müthiş bir deplasman tribünü görerek evlerine döndüler; hafta içi maçta taraftarımız gece 1'e kadar tribünde bekletildi. Hafta içi bir