Aytaç Durak safını belirledi. Kare as'ı tamamlamak adına, adımını biraz daha sağa attı ve "hareket"in içine daldı. Bugüne kadar onun hareketlerini umursamayıp, etinden ve sütünden faydalanmaya çalışan malum parti ile tencere-tava gibi buldular birbirlerini. Pragmatizmin bu kadarına, ancak Türk Sağı'nda rastlanır, bir de bilim felsefesinin Amerikan kanadında...
Aytaç Durak, şimdi ayna önünde, eliyle kurt işareti yapmayı pratik ederken, o ellerin Demirspor üzerinden uzak olması için artık daha çok nedenimiz var.
Olası adsız yorumlar için şimdiden yazayım; ben tek kurt tanırım o da Kurt Cobain.
Aytaç Durak, şimdi ayna önünde, eliyle kurt işareti yapmayı pratik ederken, o ellerin Demirspor üzerinden uzak olması için artık daha çok nedenimiz var.
Olası adsız yorumlar için şimdiden yazayım; ben tek kurt tanırım o da Kurt Cobain.
Yorumlar
Yararcılık sadece Türk sağ'ında değil, Türk solu'nda da yapılmaktadır. Tabii Türkiye'de sol var mı diye söylemekten de kendimi alıkoyamıyorum.
Aytaç Durak hakkında en güzel yorumu Ahmet Hakan yapmış. "Adanalı Fırıldak Kubi":-)))
Bildiğim birşey varsa o da 29 Mart'ın Adana ve Demirspor için malum şahıstan "Kurtuluş Tarihi" olması.
Yapmış olduğun eleştirinin bir kısmına katılmakla beraber, tanım bazında bir şeyler söylemek isterim. Yararcılık olarak tabir ettiğin süreçte, sol ve sağ arasındaki farklara bakıyorsak eğer neyi sağ ve neyi sol saydığımız ciddi önem taşıyor. Örneğin, mevcut ana muhalefet partisi olan CHP, kendini solda tanımlasa da tanımlamasa da benim kriterlerime göre bir sol parti sıfatını taşımıyor. CHP, soldan bakınca sağda kalıyor Alp Abi :)) Bu yüzden de, kendi kafamdaki bir sol partinin yararcılık yapmayacağı düşüncesi benim açımdan değişmiyor.
Bir parti, teorik ve pratik bir çok uygulaması ile beraber, özellikle de bu tarz dönemeçlerde en çok kendini belli ediyor. Sol bir parti olma-olmama ayrımını buraya indirgeyecek olursak, yararcılık yapan zaten sol parti olabilme hakkını (bana göre) ve halk karşısındaki meşruyetini yitiriyor. Ha, sözünü ettiğin CHP dışında bir yapıysa onu ayrıca değerlendirebiliriz elbette.
"Türkiye'de sol var mı?" görüşüne ise, katılmamak mümkün değil. Bunu sırf, ben kendim o görüşe mensubum diye "üzülerek" söylemiyorum. Madem ki içinde bulunduğumuz parlamenter sistem bu, daha iyi yönetilmek için kesinlikle hem daha iyi iktidarlara hem daha iyi muhalefetlere ihtiyacımız var. Ben kendi adıma, tek bir partinin ortalığı silip süpürdüğü, bu şekilde bir düzeni ya da bunu dünya ölçeğine yükseltecek olursak sadece bir ülkenin güdümündeki bir sistemi sevmiyorum, sevemiyorum. Sırf bu nedenle bile bu ülke başta olmak üzere ciddi sol yapılara ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.
En nihayetinde, malum şahıstan derhal kurtulunması konusunda şiddetle mutabıkız Abi :) Gazamız mübarek olsun
Aytaç Durak'ı istemiyorum dediğimde etrafımdakiler Demirspordan dolayı sanıyorlar ama ben Demirsporlu ve Adanalı olarak bu adamın miadının çoktan dolduğuna inanıyorum.
Bir dönem ara dışında 20 yıldır Adanayı yöneten bu zat-ı muhteremin bana göre elle tutulur iki projesi vardır. Birisi Baraj seti ile Regülatör köprü arasındaki rehabilitasyon (ki bunun da kaymağını çamlığa çıkartılan alışveriş merkezi-otel kararı ve Yüreğire yapılacak olan Sheraton Otel inşaatı ve alışveriş merkezi şeklinde yiyecektir), bir diğeri ise DSİ'nin yaptığı Çatalan Barajı'ndan içme suyu getirmesidir (ki bunun da kaymağını oradan suyun getirilmesi bahane edilerek yapılan köprüler aracılığı ile binlerce dönüm arsanın kıymetlenmesi şeklinde yenecektir).
15 yıldır Demirsporu her türlü siyasi emellerine alet eden muhteremin bir 5 yıl daha bizi alet edecek yetkiye sahip olmaması dileğiyle...
her şeyden önce yorumunla ilgili en önemli noktayı açıklığa kavuşturalım. bu blog ile adanademirspor.com arasında -ki site şimşekler grubunun resmi sitesidir- arkadaşlık, abi-kardeşlik haricinde organik bir bağ yoktur. yani o sitenin yönetimi ayrıdır, buranınki ayrı. bu açıdan yorumunun adanademirspor.com daki uygulamalar ile ilgili kısmının muhatabı biz değiliz.
blogda yazarlar kendi dünya görüşleri çerçevesinde olaylara yaklaşır, bu çerçevede yazılar yazarlar. yalnız dünyaya nereden bakarlarsa baksınlar, hepsinin ortak paydası-değişilmezi-asla taviz verilmezi adana demirspordur. her yazının altında yorum kısmı açıktır, okuyuculardan dileyen dilediği yorumu bırakabilir. ancak yorumun, yasalar karşısında suç teşkil etmemesi ve/veya toplumun genel ahlak ölçütlerine aykırı içerik ihtiva etmemesi gerekir. bunun haricinde yorumların yayınlanmaması söz konusu değildir.
blogumuzda demirspor adı altında herhangi bir siyasi düşüncenin reklamı yapılmıyor. yalnız şöyle bir şey var ki gözlerden kaçıyor. herkesin demirspor sevgisi, kendi dünya görüşü ile yoğrulmuştur. meseleye soldan bakanlar demispor ile demiryollarını, işçi-emekçi kitlelerini, devletçi yapıyı bir araya getirebilir ve zaten duygusal bir eylem olan "taraftar"lığı bu öğelerle yaşayabilirler. bunu yaparken de hayattaki eşitsizliklere, vahşete, adaletsizliklere karşı bu blogdan seslerini yükseltebilirler. biz bu blogda sağ görüşlilere veya ülkücülere "faşist" demiyoruz, demirspor taraftarlarını dünya görüşlerine göre "bölmüyoruz". nasıl bölelim ki? her golden sonra yanımızdakine sarılıyoruz, beraber bağırıp beraber biber gazı yiyoruz. bu açıdan bize göre hem bu blog hem de adana demirspor, kitleleri görüş,din,ırk ayırt etmeden birleştiren yapılardır.
umarım tatmin edici bir cevap verebilmişimdir.