Ana içeriğe atla

Burhaaaan Pabucu Yarım, Çık Dışarıya Oynayalııım!

Bugün Başkanımız Gökoğlu açıklama yapmış, 6.hafta oynayacağımız Tarsus maçı için Tarsus Kaymakamlığı'nın Demirspor taraftarını istemediğine yönelik duyumlar aldığını söylemiş.

Kaymakamı bilemem de, Belediye Başkanı Burhanettin'in, bizi korkusundan istemediği kesin...

Hatırlayalım; geçen yıl Adana'dan Tarsus'a trenle deplasman yapan 3,000 kadar Demirsporlu'nun çok büyük kısmı, stadyumda boş yer varken içeri alınmamıştı. İçeri alınanlar, yine boş olan ve her deplasman takımı için açtırılan yan tarafın açılmaması nedeniyle sıkış tepiş sığışmak durumunda kalmıştı. Güvenlik güçleri hem içeride hem dışarıda taraftarlarımıza biber gazı uygulamış, "karşısındaki düşmanmışcasına" bir muamele ortaya koymuştu. Tarsus Belediye Başkanı, Teknik Direktörümüz Sadi Hoca'ya saldırmıştı. Taraftarın başına gelenlerden de birebir sorumlu olduğu düşünülmekteydi/düşünülmektedir...Tüm bu olayların ardından o 3,000 kişi ne Tarsus'a ne de geldikleri trene tek bir zarar vermeden Adana'ya dönmüştü. Olayların akabinde Tarsus Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz'ın Adana ili sınırlarına girmesi Şimşekler Grubu tarafından yasaklanmıştı.

Yalnızca bu yıl Napoli taraftarının deplasmana gidişiyle bile kıyaslanırsa Demirspor taraftarının ne olduğu/ne olmadığı konusunda bir fikir verecektir bu olanlar...

Bu yıl 6.hafta Tarsus deplasmanının gelmesini bu anlamda iple çekenlerden birisiydim. Demirspor taraftarına yakışır bir biçimde Burhanettin'e geçen yılı unutmadığımızı hatırlatmak istiyordum...Ancak görünen o ki Burhanettin, çoktaaaan kaçma kararı almış bile. Muhtemelen, "hiçbir şeye zarar vermeyen Demirspor taraftarı"na güvenlik sebepleriyle "gelmeyin" denilecek, plan uygulamaya koyulacak...Koyulsun bakalım, biz şarkımızı söyleyip keyfini çıkaralım:

Burhaaaan Pabucu Yarım, Çık Dışarıya Oynayalııım!

Yorumlar

Semt Aşığı dedi ki…
Ya hep taraftar koltuk kırdımı suçlar suçlunun yanına kalıyor deniyor.Arkadaşım bizim kırdığımız dandik kimsenin oturmadığı plastik cansız meteryaller.
Ama siz özgürlük kısıtlıyorsunuz.Maç izleme özgürlüğünü kısıtlıyorsunuz.Suçluyla suçsuzu aynı kefeye koyup anayasal haklara gasp edip suç işliyorsunuz.
%25 deplasman taraftarına yer ayırmak zorundasın ey adam!
Kanun var nizam var.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...