Ana içeriğe atla

Adana Demirspor - Marmaris Bld. Gençlikspor

Grupta üçüncü karşılaşmamıza bu akşam Adana 5 Ocak Satadyumunda çıkıyoruz. Rakibimiz, Marmaris Bld. Gençlikspor. Marmaris bu sezona iyi başlamadı. Normal şartlarda galip gelmemiz gereken bir maç.
Dipnot:
ilk haftalarda alınması muhtemel beraberlik ve mağlubiyetlerde "takım daha hazır değil", "biz bir ay kamp yaptık, diğer takımlar iki aydır kamptaydı" gibi bahaneler üretmek bana çok yersiz geliyor. Zira kamp dönemi uzun olan diğer takımlar çok mu bilimsel bir çalışma yürütüyorlar? -ki bu değerlendirmeye Süper Lig takımlarını da dahil edebiliriz. Özetle hepimizde biliyoruz ki Türkiye'de hiç bir kulüp gerçek anlamda ne bir kamp dönemi, ne de düzgün bir antrenman programı olmadan karşılaşmalara çıkıyor. Ayrıca 35 tane futbolcudan oluşan geniş bir kadroya sahibiz, Bana kalırsa yakın zamanda bir sadeleşmeye gitmek gerekli. Henüz iskelet kadro ortada yok, Oyuncuların mevki seçimlerinde kimi sıkıntılar var...

Benim takımda gördüğüm şimdilik bu, umarız bir çeki düzen verilir...

Yorumlar

Onur BİÇER dedi ki…
Profesyonel kamp programları olmadığı tespitine katılıyorum. Ama yeni kadronun birbirine alışma evresi, birlikte oynayarak taşların oturmasının da önemli olduğunu düşünüyorum. Halısaha maçlarında bile birkaç kez aynı takımla oynadıktan sonra kendimizi bulmaya başlıyoruz. Form olarak değil, oyun mantalitesi olarak.

Bu nedenle sadeleşme fikrine de katılıyorum ama zamana ihtiyaç olduğu düşüncesine de katılıyorum.
Semt Aşığı dedi ki…
Kampta oyundan ziyade insan olarak anlaşmayı öğreniliyor.Oyuncuların oyun olarak anşamasıda hazırlık karşılaşmalarında oluyor.
Bu bağlamda Adana Demir keşke kupadan elenmeseydi.Ligin bu haftaları 2. kamp dönemi gibi oldu.Ne kadar çok maç o kadar çabuk hazırlanma demek.25 kişilik kadroya bile indiremedi hoca.Çok zor.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.