Ana içeriğe atla

Yeni Sezondan Ne Bekliyoruz?

Pazar günü yeni bir sezona (ya da yeni bir dert girdabına) merhaba diyoruz. Sezon öncesi, daha kadromuz bile tam olarak şekillenmemişken -hatta ben 3-4 futbolcu ismi bile sayamayacak durumda olsam da- yeni sezondan beklentilerimizi gündeme taşımak istedim, böylece bir sürelik suskunluğıma da son vermiş olurum.

Yaz aylarının büyük bir bölümünü, yönetim oluşturamama ve kongre yapamama krizi ile geçirdik. Bu krizin temelinde, Aytaç Durak'ın garip sessizliği ve kayıtsızlık politikası ile Demirspor'u kayyuma gönderme düşüncesi vardı. Böylece camianın kendisine muhtaç olma oranı bir nebze daha artacaktı. Kendisinin "gözetiminde" 15 yıldır başarısızlık girdabına takılan, aynı ezber sözlerle başlanıp yine aynı azberlerle bitirilen, isimlerin değiştiği ama mantığın hiç değişmediği yıllar yaşadık. Bu mantık, Adana'da ve yörede önemli bir marka olan Demirspor'un içinde yer almanın verdiği prestiji, onun yönetiminde bulunma gücünü kullanıp,ona hiç birşey vermeme mantığı idi; yani tek taraflılıpa dayanan parazit bir ilişki. Demirspor, Adana'nın spor ve siyaset tarihinin hep can alıcı bir noktasında bulunmuş ve cazibe merkezi hali onu çoğu kez kötü kullanımlarla başbaşa bırakmıştır.

Şimdi bu yıl, uzun süre sonra ilk defa, Aytaç Durak'tan icazet alma gereği duymadan bir yönetim oluştu. Gerçi Hz.Durak, yine uzaktan kumandyala yönetimi bozmaya çalştı ve kimi isimleri istifaya zorladı. Ama yönetim yıkılmadı, ayakta kalmayı başardı.

Yönetim, Demirspor'un tek traftar grubu olan ve yıllardır gösterdiği ilerleme çizgisi ile bir çok taraftar grubuna rehberlik yapan Şimşekler Grubu'nun da desteğini almış durumda. Başkan Mehmet Gökoğlu, bir önceki yönetimin içindeydi ancak ayrıksı duruşu ile tribüne en yakın isimdi. Şimdi yönetimin bir numaralı ismi.

Yönetimin oluşmasında, Fatih Terim'in Adana'ya yaptığı ziyaret ve görüşmeler de etkili oldu. Yönetim listesinde Şefik "kebabman" Akkurt'un da oldğunu belirtmekte fayda var.

Ağustos başında çalışmalara başlayan takıma birçok transfer yapıldı. Bu transferlerin önceki yıllardan farkı, çoğunlukla genç isimlere yer verilmesi ve büyük meblağlara imza attırılmaması. Geçtiğimiz yıllarda 34-35 yaşındaki oyunculara, Süper Lig standartlarında paralar ödenirken, bu isimlerden aldıkları paranın karşılığını göremediğimz gibi, tersine İHANET de gördük.

Üçüncü önemli nokta ise, kombine uygulamasına geçilerek kulübe sağlam kaynak yaratma girişimi idi. Önceki akşam Kanal-A'da konuşan Başkan Gökoğlu, kombine satışlarından memnun olduklarını söyledi. Kafaları karıştıran konu ise, yıl içinde kmbine satılan kapalı ve maraton tribünleri için bilet satışının yapılmayacak olması. Biletler sadece kale arkaları için basılacak. Bu durumda yükseksayıda kombine alanların kimi zaman tribüne gelmeyeceği ve boş tribünlere oynama tehliksenin doğacağı, yönetime yöneltilen en büyük eleştiri.

Yaz aylarının kısa bir özeti bu şekildeydi. Demirspor'u kullanmak yerine onu kalkındırmaya çalışan bir yönetim ve nispeten genç-istekli ve fahiş fiyatlara oynamayan bir futbolcu ekibimiz var. Yönetimin önü kesilir mi? Aytaç Durak ve piyonlarınca, kulislerde ve tribünlerde ayak oyunları tezgahlanır mı? Kendini en büyük Demirsporlu addedip, herkesin kendisine muhtaç kalmasını isteyenler devreye girer mi?

Bu soruların yanıtı ve yeni yönetimin bu kriz anlarında alacağı duruş, yeni sezondaki rotamızı belirleyecek. Takımımız, şu anda benim için Tanıl Bora'nın deyişiyle, "Karadağ Ligi'nin kapalı kutularından" farksız durumda. Ama biliyorum ki saahada isim oynamıyor. Güngören Beldiyesi'nin 19 yaşındaki zıpırı bize neler etti? ya da Özgür Nasuh, Ünsal, İlker gibi tecrübeli futbolcular Sadi Tekelioğlu'nn ve 1. Lig niteliğindeki takımın ayağını nasıl bağladı? Bunlar hep aklımızda.

Böyleyken, ben sürprize açık bir sezon bekliyorum, dolayısıyla beklentisizim. Son iki sezonun, bu aylarında büyük bir heyecan ve kendine güvenle-hırsla tribünlere koşmuştuk ama bu sefer ben kendi adıma, kayıtsızım-sakinim.

Blog yazarları yazıları ve ziyaretçiler yorumlarıyla, bu mevzuuyu hafta başına kadar canlı tutar umarım.

Yorumlar

Semt Aşığı dedi ki…
sportif başarınızı bekliyerek tribünlerinizin izleyicisi olacağım :)
Adsız dedi ki…
hoşgeldin diskonnektus erektus, skafoidine de geçmiş olsun tabi..
başkan gökoğlu ve yönetimi aldığı doğru kararlar ve ileriye dönük hamleler ile ilk dönemi başarıyla atlattı. ilk önemli başarı senin de söylediğin gibi hemen yıkılmamaları oldu.
kulübe kalıcı gelirden hep bahseder dururduk, hedeflenen kombinelerin satılması durumunda yaklaşık bir buçuk trilyon TL gelir elde ediyorsun. kendi içinde bir takım riskler içerse de mevcut koşullarda kombine uygulaması kulübe acil gelir kazandırması anlamında müthiş bir uygulama, yönetimi tebrik ediyorum. Gelecek yıllar için de önemli bir adım oldu.
Nedense sportif başarı anlamında umutluyum ben, bekleyip görelim..

Bu blogdaki popüler yayınlar

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A

Fenerbahçe: 4 - Adana Demirspor: 2

 Yine hakemin hatalı kararlarının damga vurduğu maçta sezonun ilk yenilgisini aldık. Aleyhimize verilen yanlış penaltı, lehimize önce verilip sonra yanlış ofsayt kararı ile verilmeyen penaltı, rakip oyuncuya gösterilmeyen kartlarla birlikte iyi oynadığımız maçtan puan alamadık. Deplasman takımı gibi oynayarak hızlı hücumlarla ilk yarıda farkı ikiye çıkaran rakibe karşı ev sahibi gibi oynadık; iyi top yaptık, ilk dakikalardaki baskıyı iyi kırdık. İlk yarıda bir gol bulabilsek skor farklı olabilirdi. Yine de 3-0'dan sonra oyundan kopmayıp skoru 3-2'ye getirmek başarıydı. Tek kaleye döndürdüğümüz maç son dakikalardaki kırmızı kart ve 4. golle tamamlandı. Fenerbahçe'nin bu sene iyi yaptığı kolay skor bulma işini, zaten aksayan defansımızla durdurmamız kolay olmadı. Ligin en iyi top oynayan takımını izlemek için tribüne koşan Fenerbahçeliler, müthiş bir deplasman tribünü görerek evlerine döndüler; hafta içi maçta taraftarımız gece 1'e kadar tribünde bekletildi. Hafta içi bir