Ana içeriğe atla

MAVİ düşlerin LACİVERT gölgesiyiz...

Hep deriz ya "hayata tutunamayanların tutunduğu tek dal bizim icin Demirspor". Bazen korkuyorum "acaba bu dal kırılır mı?" diye. Korkuyorum; çünkü o kadar çok kişi bu daldan destek alıyor ki... Kendini her zaman bir rüyada hissediyorsun,o rüyanın hic bitmemesini istiyorsun. İşte oyle birşey.

Bazen sokak çocukları gibi karda,kışta ısınmak icin ateş yakar,etrafında avuclarını ovusturursun.aslında fıçının içindeki ateşle değil yüreğinde yanan mavi-lacivert renklerin verdiği heyecandan ısınırsın.



Bazen ayakların tutmaz; ama yüreğin seni bu rüyaya getirir.



Bazen doğmadan bu rüyaya dahil olur, kaderin verdiği handikapla 1-0 onde baslar ve Demirsporluluk ruhunu daha doğar doğmaz yaşarsın.



Her zaman her şey yolunda gitmez, daha önce de söylemiştik hatta coğu zaman gitmez. Yere düşersin, sırtın yere gelir; ama asla yenilmezsin. Birazcık sürünürsün. Kalktığında ise yine güzellikler vardır.


Ama sanma ki Demirspor taraftarı ezilmiştir. Tam tersine şehrin en soyluları,en asilleri onlardır. O yüzden onlari hiç çekemezler, hep düşmanlari vardır. Hep o ıssız yolda yalnız kalmışlardır, dar ağacına çıkarmak isteyenler vardır. Hele bir de lokomotife binip onde gidiyorsan raydan çıkarmak isteyen çok olur.


İşte bu da bizim rüyamız, masmavi rüyamız.

Yorumlar

yavuzy dedi ki…
Yeni döneme umutla bakmamız için, ilk yazı bu olsun; eline sağlık togepy...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti

Demirspor Taraftarı Ayakta

 Adana Demirspor taraftarı, kendisini küme düşürmekle tehdit eden eski Başkanlarına karşı yaptığı açıklamalarla tavrını gösterdi. Umut Düşkün'ün başlattığı açıklama silsilesi, Şimşekler Grubu 'nun diğer liderleri, Ankara Tayfası , İzmir Tayfası ve diğer oluşumların net tavırları ile güçlendi. Ortak ses, kimse Demirspor'dan üstün değildir ve Demirspor tribünüyle vardır şeklindeydi. Yıllardır alt liglerde mücadele etmiş bir camiaya bu tehdit sökmedi.