Ana içeriğe atla

Kombine Biletler Satışa Çıkıyor


Kulüp Başkanı Mehmet Gökoğlu, "Kulübünü yaşat-Bir kombine de sen al, takımına destek ol" sloganıyla satışa sunulan kombine bilet fiyatlarını;

Maraton 70 YTL
Kapalı 200 YTL
Protokol Tribünü 2.000 YTL

olarak açıkladı.

Kombine biletlerin şehrin belirli noktalarında kurulacak 10 ayrı stantta satışa sunulacağını belirten Gökoğlu, bunun dışında sezon boyunca kale arkası hariç bilet satılmayacağını kaydetti. Gökoğlu, kombine bilet satışıyla, maç öncesi oluşan uzun kuyrukların önüne geçileceğini belirterek, "Kombine bilet alan taraftarımız, maça 5 dakika kalsa bile rahatlıkla kartını okutacak ve yerine oturarak maçını izleyecek" dedi.

Yorumlar

Onur BİÇER dedi ki…
Atılan adımı olumlu bulmakla birlikte sezon içinde bilet satılmayacağının, satılacak biletlerin sadece kale arkalrı için geçerli olması hususunun doğru olmadığını düşünüyorum. Kombine alamayan birini, kale arkasına hapsetmek bence doğru bir yaklaşım değil.
Adsız dedi ki…
Onur'un yorumuna katılıyorum. Ama yine de kombine kart satma hedefini bütün kapalı ve bütün maraton olarak belirlenmesini de hedefin büyüklüğü anlamında önemsiyorum.
Ankarada'yım, maçların bir çoğuna gidemiyeceğim ama sanırım kombine alacağım(z) :)
Semt Aşığı dedi ki…
demekki bir şekilde tüm kombineler satılacak?

"Oturarak maç izliyebilecekler." ibaresi çok ilginç n meraklılar bizi oturtmaya arkadaş ya :)
Adsız dedi ki…
sezon başladığında askerde olacağım için maçlara gidemeyeceğim... :(
Unknown dedi ki…
Yanlış olmuş arkadas kapalı falan neysede sen maratonu kombine ile dolduramazsin dolmaz maraton bu sekilde bide atıyorum benim amcam maça pek gidemiyor(bunu sadece ornek olarak atıyorum ) ve gitmek istediginde maça kale arkasindami izleyecek illa herkesin istedigi yerde maç izleme özgürlügü yokmu.
Nasil bir düzen olacak bu
Katılmıyorum yönetim iyi işler yapiyor ama bunu sadece sanirim teşvik amaçlı bir açıklama olarak gorebiliriz
Alpaslan KUŞVURAN dedi ki…
Maraton sadece 70 YTL. 1 maç izleseniz bile değeceğini düşünüyorum. Herşeyin bir bedeli var.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...