Ana içeriğe atla

hesabı sorulacak...

Göktuğ az aşağıda son dönemin güzel bir özetini yaptı; şimdi bunun üstüne sorulması gerken soruları soruyoruz, bunların her birinin cevabının takipçisi olacağız ve sorumlulardan hesap soracağız!

-Adanaspor maçı öncesi Bayram Akgül, Aytaç Durak'ı ziyaret etti mi? Ettiyse ne konuşuldu? Adanaspor'un potaya girerek iki Adana takımının çıkması için ne gibi bir strateji geliştirildi? Buna karşın Demirspor yönetimi ne tepki verdi?

-Adanaspor maçının devre arasında, soyunma odasında ne konuşuldu; futbolculara ne dendi?

-Karabük maçı sonrası Mustafa Tuncel ve Aytaç Durak işbirliğiyle, soyunma odasında futbolculara ne söylendi? Mersin maçı ile ilgili ne vaatte bulunuldu?

-Karabük maçında kavga ede ede kazanan futbolcular, neden bir hafta sonra Mersin İ.Y. maçında süt dökmüş kedi vaziyetinde sahada dolaştılar?

-Mersin İ.Y. maçı öncesi, neden "maç bağlandı-rahat olun" havası yaratılarak, rakip takım ve seyirciler motive edildi?

-Sadi Hoca neden gönderildi? Hangi oyuncu(lar) hocanın gönderilmesini istedi?

-Kadro dışı bırakılan oyuncular, neden sonraki ilk maçta 11'de forma şansı buldu?

-Extra play-off maçlarında takımı kim kurdu, kadroyu kim (hangi futbolcu) belirledi?

--
Sorular bunlarla sınırlı değil... Yıllardır Demirspor üzerinden prim yapan-siyaset yapan-para kazanan her bir kişi, takımın kendi güdümünde kalıp onun başarısızlığında pay sahibi olan her bir kişi hesap verene kadar bu sorular devam edecek.

Demirspor, hiziplerin, ayak oyunlarının takımı olmaktan çıkmadıkça bu taraftara rahat yok; bu soruların cevapları sorgulanarak, sorumluların takımdan el çekmesi için gereken her türlü çaba gösterilecektir. Demirspor kimsenin çiftliği değildir.

Demirspor'u Demirsporlular yönetecektir; bu böyle biline!!

Yorumlar

Metin dedi ki…
son yazdigin cumle,
Demirspor'u Demirsporlular yönetecektir; bu böyle biline!! dile getirmek isteyip soyeleyemedigim cumledir, soyleyemiyorum cunku dusunuyorum demirspor'u demirsporlularin yonetmesi icin taraftarin ne yapmasi, nereden baslamasi gerekiyor... sesimizi ve tepkimizi gostermenin bir yolu olmali ama oncelikle en mantikli ve cozume giden iyi bir yol kararlastirilip hep beraber o yolda yurunmeli.
Baris dedi ki…
size 2 iyi haberim var.
fotomactaki ne kadar doğru bilmiyorum ama diğer haberi sizde görmüşsünüzdür..

http://www.sporadana.com/Detay.asp?GuvenlikID=66O73O74O68O77O72O

http://www.fotomac.com.tr/iki102.html
Zihn-i Spor dedi ki…
Acı birşeyler yaşıyoruz; canımızı çok yakan birşeyler. iki mutlu haberle yaralarımız biraz daha deşiliyor. Aytaç Durak takımdan desteğini çekiyor demiş fotomaç gazetesi. Aytaç Durak. Gitmek. Bırakmak. Birarada kullanılınca ne kadar güzel geliyor kulağa. Ama içeriden içeriden birşeyler kımıldıyor yüreklerde. Tepkiler yüzünden mi bıraktı acaba? Takıma zarar verdiği kanısına varıp insafa mı geldi? Tebessümler bu noktada beliriyor yüzlerde. Nedenlerin bu olmadığı elbet aşikar. Ama ne? Takıma verilen destekle, alınan birçok oyuncuyla kulüp fortis Türkiye kupasında isim yaptı kendisine. Ama her galibiyetten sonra takımdan çok Aytaç Durak açıklamaları süsledi sayfaları. Yani isim yapan takım değil Aytaç Durak'tı. Şu kadar otobüs kaldırıyoruz; Adana'da çifte bayram yaşayacağız; iki takımla lige damga vuracağız vs. vs. vs. Yönetimle el ele kol kola pozlar yerel basında. Ama ne "acı" ki takımdan desteğini çekiyor Aytaç Durak; futbolcuların çoğu gönderiliyor. Yani alınan futbolcular satılarak kendilerini sübvanse edecekler. Aytaç Durak'ın kulübe "bin bir zorluklarla" aktardığı para tekrar kasaya dönecek. Mali açıdan zararını çıaracak yani Ayta Durak. Manevi açıdan zaten popülerite kendisini tazelemş durumda. Yani hamleler doğru zamanlarda doğru yerlere yapıldı; her açıdan karlı bir ticaret oldu. Zaten amaç bu değil mi? Belediye Başkanı sultasının yıkılma ihtimali yakın zamanda muhtemel görünmeyen Aytaç Durak tüccar değil mi? Demirspor elindeki ıskarta mal değil mi? Gerektiğinde sahneye çıkarttığı rantını sağlayıp işi bitince def ettiği; ve kısa vadede tekrar ihtyaç duyarsa yine elini atacağı piyonu değil mi? Neye üzülüyoruz biz? Demirspor'a mı? Belki evet. Ama değişmesi gereken tek şey kulüp yönetimi ve Aytaç Durak değil. Değişmesi gereken bu sulta, bu hegemonya, bu devran. Masanın bir bacağını kırmakla masayı deviremeyiz; tüm bacaklara darbe indirmeliyiz. Baştan aşağı yeniden yapılanmalıyız. Her bir sesin, her bir fikirin değeri ve önemi çok büyük. "Tek başına bir mum devirir geceyi; tek bir can neleri devirmez ki" diyerek yola çıkmalıyız ortak tepkiyi koyarken. Birşeyler yapmalıyız. Temelden, ince ince işlemeliyiz; başımızı yiyen kurtların yaptığı gibi. Demirspor Demirsporluların olmalı. Yönetiminden taraftarına. Baştan aşağı yaratılan kadrolaşmaya son verilmeli. Düzen değişecekse baştan aşağı olmalı. Birşeyler yapmalı; hep birlikte; hepbirlikte.
mustafa dedi ki…
biz sonuna kadar adanalıyık adanada demirsporludur bu bole biline yıllardır takımımız uzerınden rant saglayan aytac durak artık ellerını takımımız üzerınden ceksın biz demırsporluların oy ugruna takımımızı kullanan ne baskanlarla nede yonetıcılerle ısı olamaz

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Fenerbahçe: 4 - Adana Demirspor: 2

 Yine hakemin hatalı kararlarının damga vurduğu maçta sezonun ilk yenilgisini aldık. Aleyhimize verilen yanlış penaltı, lehimize önce verilip sonra yanlış ofsayt kararı ile verilmeyen penaltı, rakip oyuncuya gösterilmeyen kartlarla birlikte iyi oynadığımız maçtan puan alamadık. Deplasman takımı gibi oynayarak hızlı hücumlarla ilk yarıda farkı ikiye çıkaran rakibe karşı ev sahibi gibi oynadık; iyi top yaptık, ilk dakikalardaki baskıyı iyi kırdık. İlk yarıda bir gol bulabilsek skor farklı olabilirdi. Yine de 3-0'dan sonra oyundan kopmayıp skoru 3-2'ye getirmek başarıydı. Tek kaleye döndürdüğümüz maç son dakikalardaki kırmızı kart ve 4. golle tamamlandı. Fenerbahçe'nin bu sene iyi yaptığı kolay skor bulma işini, zaten aksayan defansımızla durdurmamız kolay olmadı. Ligin en iyi top oynayan takımını izlemek için tribüne koşan Fenerbahçeliler, müthiş bir deplasman tribünü görerek evlerine döndüler; hafta içi maçta taraftarımız gece 1'e kadar tribünde bekletildi. Hafta içi bir