Ana içeriğe atla

Gayret Et Güzelim... Şu Kupayı Al...


Gayret ediyoruz, çabalıyoruz; hüsranlar, hezimetler, sıkıntılar, dayaklar, coplar, biber gazları, arkadaşlarla edilen kavgalar, ailelerle restleşmeler, bağırışlar, çağırışlar, ağlamalar, yıkılan-kırılan-parçalanan umutlar, suya düşen hayaller, bozulan planlar, acı acı acı oğlu acı...

Sadece taraftar değiliz, bir tarafız başlı başına, hepimiz her birimiz bir başka yüzüyüz Demirspor'un. Hepimiz Demirsporuz. En kırılganından en asisine, en kadınından en erkeğine, eninden enine ve şehirler dolusu el ele Demirsporuz.

Bu seneye dair son deplasman, son maç, sonun sonu, filmin "fin"i. Başka istiklal marşı yazdırmasın demişti ya şair, yazmayayım artık başka ekstra play off yazısı, ki adında tek Türkçe kelime yok. Bir devir bitsin, bu ceza bitsin, bu şehir akıllansın, fikirlensin, taşın altına elini soksun, kaldırsın kendi kadar olan o taşı, kafalarına fırlatsın baronların, padişahların, bilumum derebeyin, belediye ye ye deyip aksırıncaya tıksırıncaya kadar yiyenlerin.

Biz gayret ettik, futbolcular da etti. Şimdi son bir gayret daha, son bir çaba, hem rakip ile hem kendileri ile mücadele edecekler.

Gayret et güzelim Demirspor. Gayret et güzelim forma. Gayret et güzelim. Gayret et gülelim artık...

Bu senenin son deplasmanı, demek ki son deplasman şarkısı. Düş Sokağı Sakinleri, Yaşadıkça albümünden...

GAYRET ET GÜZELİM

Gitmem gerek bu şehirden
Bir rüya oldun sevdamın gergefinde
Neden çocuklar beni gösteriyor
Yağmur yağsa güneşin yerine

Ha gayret güzelim gayret
Biter elbet bu yağmur sabret

Sensizlikten olsa gerek
Çekilmez oldu buralar
Hep benle beraber bulamadıklarım
Bak cesaretim yok artık
Geç oldu yorgunum
Yine deli oldum sayende
Saçında rüzgar

Ha gayret güzelim gayret
Biter elbet bu yağmur sabret

Ayrılıktan olsa gerek
Gecikiyor sabahlar
Hep benle beraber unuttuklarım
Dönmüyor epeydir başım
Denizler yalan
Sevmek ateş olurmuş derler
Yanmak yalan

Şimdi öyle uzak ki geldiğim yollar
Yanlış bir öyküdeyim beni yeniden yaz
Bir çocuktum sevmiştim
Avuçlarımda aynalar
Gayret et güzelim elini uzat

Ha gayret güzelim gayret
Biter elbet bu yağmur sabret



İlk resim işgal altındaki ülkelerinde sokağa çıkma yasağını delen güzel yüzlü Iraklı çocuklar. İkincisi de yurdumun güzel yüzlü çocukları, okul meçhul, bakışlar hep meraklı, hep temiz. Büyüdükçe ne oluyor bize?

Yorumlar

vertumnus dedi ki…
İlk paragrafa ekim var;

...girilemeyen sınavlar, uzayan okullar, azar işitilen iş yerleri...
Adsız dedi ki…
Şarkı tam uymuş.

"Yanlış bir öyküdeyim beni yeniden yaz" kısmı ise zaten başlı başına bir paragraf sebebi. Her yönden.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A

Fenerbahçe: 4 - Adana Demirspor: 2

 Yine hakemin hatalı kararlarının damga vurduğu maçta sezonun ilk yenilgisini aldık. Aleyhimize verilen yanlış penaltı, lehimize önce verilip sonra yanlış ofsayt kararı ile verilmeyen penaltı, rakip oyuncuya gösterilmeyen kartlarla birlikte iyi oynadığımız maçtan puan alamadık. Deplasman takımı gibi oynayarak hızlı hücumlarla ilk yarıda farkı ikiye çıkaran rakibe karşı ev sahibi gibi oynadık; iyi top yaptık, ilk dakikalardaki baskıyı iyi kırdık. İlk yarıda bir gol bulabilsek skor farklı olabilirdi. Yine de 3-0'dan sonra oyundan kopmayıp skoru 3-2'ye getirmek başarıydı. Tek kaleye döndürdüğümüz maç son dakikalardaki kırmızı kart ve 4. golle tamamlandı. Fenerbahçe'nin bu sene iyi yaptığı kolay skor bulma işini, zaten aksayan defansımızla durdurmamız kolay olmadı. Ligin en iyi top oynayan takımını izlemek için tribüne koşan Fenerbahçeliler, müthiş bir deplasman tribünü görerek evlerine döndüler; hafta içi maçta taraftarımız gece 1'e kadar tribünde bekletildi. Hafta içi bir