Ana içeriğe atla

"yollar bize memleket"


biz bu takımı yollarda sevdik. biz sevgiyi yollarda türettik. biz o yolları bu takım için teptik. biz bu takımı yolları teperek türetip sevdik.

yollar bize memleketti, bunu şiar edindik. bu bir aşktı ve biz bunu yolda belledik. yolcuyduk, gidiyorduk katarın gittiği yere doğru; kendimizi arıyorduk belki, bölük pörçük parçaları topluyorduk orda burda, kendimizi yeniden yaratmak istiyorduk. yarattık da... kendi imgemizden yeni bir biz yarattık. ona aşık olduk hatta...

aşk bir dengesizlik işiydi ve biz dengenin tarafında, aklın-mantığın tarafında değildik; duygu bize yetti; pusulamız göğüs kafesimizin içiydi. ordan yükselen marşa uyduk, yola çıktık.

bir ağ ördük bu marşın ezgileriyle; o ağın içinde tutsak kaldık belki, kendi sesimize aşık olduk belli ki; bu ağ bizi bağladı madem ki o zaman sarıpsarmalanmanın, "gooolll!!" sevinciyle bir olmanın zamanıdır. pazar, bizim pazarımızdır. yollar bizimdir; çizgileri sizin.

"hep inandık, yıkılmadık; senin sevginle dimdik ayaktaydık;
yemin ettik biz bu sene, boyun eğecek herkes mavi şimşeğe!..."

Yorumlar

mustava dedi ki…
mümkün mü artık o yollardan dönmek...?
Onur BİÇER dedi ki…
Sizi yollara düşüren bir virüs, yola düşmeyince iç organlarınızı parçalayıp, yola düştükçe yayılıyorsa... KARABÜK KAÇINILMAZ GÖRÜNÜYOR.

Yolcusu var yarine giden...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti

Demirspor Taraftarı Ayakta

 Adana Demirspor taraftarı, kendisini küme düşürmekle tehdit eden eski Başkanlarına karşı yaptığı açıklamalarla tavrını gösterdi. Umut Düşkün'ün başlattığı açıklama silsilesi, Şimşekler Grubu 'nun diğer liderleri, Ankara Tayfası , İzmir Tayfası ve diğer oluşumların net tavırları ile güçlendi. Ortak ses, kimse Demirspor'dan üstün değildir ve Demirspor tribünüyle vardır şeklindeydi. Yıllardır alt liglerde mücadele etmiş bir camiaya bu tehdit sökmedi.