Adana Demirspor toparlanmaya ihtiyacı olan takımlara destek olmaya devam ediyor. Kendinin toparlanacağına dair bir emare ise yok. Kötü şeylere devam; kaleye gelen ilk top gol oluyor. Kale boş gibi bir şey... Genç oyuncular bir şeyler yapabilir mi diye beklesek, acaba toparlar mıyız diye içten içe umut etsek de bir şey olmadı. Türkiye'de genç kadroyla başarılı olan takım ne yazık ki yok. Biz de onlardan biri olduk.
Futbolcuların akılları iyice boşalmış. Kaslar da onlar eşlik ediyor. Hele ki sen Yusuf Sarı; takımın deneyimlisi olarak beklentimizin olduğu tek kişiydin Düzelteceğiz dedin, bizi umutlandırdın. Ya şimdi yaptıkların... Ayıp sana!
Rezaletin asıl sorumlusu belli ama çuvaldızını kendimize batıralım. Kendini rezil ettiği gibi takımı da rezil etmeyi kafasına koymuş bir adamın karşısında durabilmeliydik. Söylenmedi mi bir şeyler, tabii ki söylendi. Karşıdaki "yarabbi şükür" dedi, twitlerine devam etti. O zaman daha yüksek sesle, bir kez daha gerekeni söyleme zamanı... Biz Aytaç Durak ve şurekasına yıllarca direndik. "Ben olmazsam Yenice'yi geçemezsiniz" demişti. Bugün de bunu söyleyen ve direnecek yeni ağalar paşalar var. Onun için gerekli ve şart ilk koşul; tribünün birlik içinde olması.
Ben tribünün tarafındayım, saha içi- dışı-yönetim, her zaman ikincil konu olmuştur. Sahadakilerin dağılması kadar tribünün dağılması asıl büyük sorundu. Bugün onun saha içi yansımalarını yaşıyoruz. Eskiden olsa "ne kadar rezil olursak o kadar iyi" derdik. O zamanlar kendi içinde bir duruşumuz, bir iç dayanışmamız vardı. Yine kızıyorduk birbirimize, ona buna ama bu şekilde dağılmamıştık. Bugün twitter patronu Murat Sancak tribüne, tribüncülere posta koyabiliyorsa, şakşakçıları hala utanmadan onu savunabiliyorsa bu biraz da, biraz değil çokça tribünün marifeti oldu.
Dibe doğru yuvarlanan diğer takımlardan bizi ayıracak şey bu olacak, ya tribün ayakta kalacak ya da takımla beraber düşecek. Sahada kaybetse de tribünde kazanan takımı geri getirme zamanı, geldi geçiyor artık!
Yorumlar