Ana içeriğe atla

Son Açıklamalar

 Ağır Antep yenilgisi sonrası yeni açıklamalar geliyor. Yine bir yol kavşağındayız. Tribünün sesini duyurmak adına Şimşekler Grubu (ama ne yazık ki bölünmüş grubun) liderlerinden Umut Düşkün'ün X hesabından yaptığı açıklama önemli. https://twitter.com/umutduskun 

"Her olumsuzlukta Başkanımızın arkasında durdurduk" denen açıklamada kimsenin birbirini tehdit edemeyeceği vurgulanıyor ve "Adana Demirspor taraftarı ile var olan camiadır. Şirket yapıp sahibi olunması bu gerçeği değiştirmiyor" deniyor. 

Bu açıklamayı getiren, Murat Sancak'ın dün gece internet ortamındaki, doğrudan dinlemediğim ama haberads'nin bir araya getirdiği açıklamalarda Hikmet Karaman'la devam ve gelecek sene transfer yasağının kaldırılmayacağı sözleri var. Bu, seneye takımı düşürüyorum demek... Umut'un açıklamasında taraftara yönelik tehdit meselesinin vurgulanmasının nedeni bu. Twitter ortamında taraftara öfkeli açıklamalar yapmak eski/yeni fark etmez Başkan'a yakışmaz. Resmi açıklama olarak göremesek de kayıtlara geçmesi için burada dursun: https://www.haberads.com/haber/murat-sancak-sessizligini-bozdu/2024-05-13  

Şu ana kadarki tek resmi kayıt, Hikmet Karaman'ın maç sonu açıklamaları, kopuk ve dağınık cümlelerden anlayabildiğimiz kadarıyla, biz burada bir şeyler başardık ama kötü sonuçlar için bize kızmayın minvalindeydi. Kısacası suçu bizde değil diyor. Nerede peki? İsim vermese de yönetimde. "Kimse bir şey açıklamıyor, ben de açıklamayacağım" itirafı bunu içeriyor. Toplamda Samsun maçı sonrası Semih'in açıklamaları ile örtüşüyor. https://beinsports.com.tr/haber/hikmet-karaman-taraftarlar-bana-ve-futbolculara-kizmasin

Taraftar, teknik ekip ben üzerime düşeni yaptım, yapıyorum diyor. Peki yönetim? Bunu söyleyebiliyor mu? Para ve başarı varken sıkıntı yok; tersi durumda da sadece taraftar ve teknik ekipten beklenti içinde olmak adil bir dağılım değil.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...