Ana içeriğe atla

Sezon Değerlendirmesi- II

 2023-24 sezonunu 44 puanla 12. tamamladık. Puan ortalamamız 1,15. Hikmet Karaman'la 18 maçta 15 puan toplayabildik. Ortalaması 1,2 puan. 

İlk yarıyı 5. bitirdikten sonra 27. haftada 12.liğe kadar düşmüştük. Ondan sonra 3 haftalık periyotta 9.luğa sıçradık. Devamında 11.liğe takıldık ve sonunda kendimizi düşmekten kurtarsak da indiğimiz en kötü sırada bitirdik ligi. İç sahadaki 1-6'lık Antep yenilgisine şimdilik en kötü skor derken, bir de son hafta Başakşehir'den 6 yedik. İki iç saha maçında yenen 12 gol sezonun kötü giden sürecini iyice dibe batırdı. Gelecek sene için de kötü sinyalleri güçlendirdi. 

Geçen yazıyı gol atamamak sorunuyla bitirmiştim. Attığımız 54 gole karşılık yediğimiz 61 golle eksi averajda bitirdik. Attığımız gol sayısı ilk devre sonunda 33'tü. İkinci devrede attığımız 19 gol, çoğunlukla Emre Akbaba, Yusuf Sarı, Balotelli üçlüsünden geldi. Son haftalarda onlar da oynamayınca iyice durduk. Durum o kadar kötü ki en çok atan oyuncumuz, son maçını Aralık ayında oynayan Mbaye Niang. Onun attığı 8 gole yaklaşanlar, 7 golle Emre Akbaba ve Balotelli. Emre geçen sezonki gol sayısına daha fazla maçta ulaşabildi; Balotelli ise zaten ilk devreyi büyük oranda kadroda olmadan geçirdikten sonra geçen sezonki 18 golüne çok uzak kaldı, onun da 5'i son maçta Göztepe'yeydi. 

Lig tarihinde toplam 704 gole ulaştık. Galibiyet sayımız da 191 oldu. 190 mağlubiyet ve 281 beraberliğimiz var. Yediğimiz gol sayısı da 926. Geçen sezonki 36 maçta 20 galibiyet dışında yine 38 maç oynanan 87-88 sezonunda, 16 galibiyet ve 1,3 puan ortalaması ile bu kategorideki en sayılar. 10. olduğumuz o sezon öncesinde de 81-82 sezonunda 32 maçlık sezonunda 6.lığımız var. Ertesi sezon da 34 maçta 7. olmuşuz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti...

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...