Son iki haftada içeride ve dışarıda beraberliklerle iki puan aldık. Rakipleri altımızda tutma adına sevindirici. Net bir galibiyetle kümede kaldık diyemediğimizden üzücü.
İki maçta da galip gelebilirdik; biraz şans, biraz yaratıcılık eksikliği, biraz rakip kaleci performansı... İki maçta da yenilebilirdik, biraz şans, biraz bizim kaleci performansı... Genelde gol atıp yiyen bir takım olarak Kayseri maçındaki 0-0 çok tanıdık değil. İçerideki Fenerbahçe ve dışarıdaki Başakşehir maçları akla geliyor. Deplasmanda Samsun karşısında öne geçmemize rağmen son dakikalar sıkıntılı geçti. İlk deplasman galibiyetine yakınlaşmıştık. Genelde geriden gelip puan kopardığımız sezonda öne geçip puan vermek kötü oldu.
İki takım tribünlerinin de üzerimizden prim yapmaya çalışması da bir diğer kötü nokta. Kayseri tribünün taşkınlığı, Samsun'un bizi düşman seçme çabaları, haftanın yoran saçmalıkları oldu. Deplasman tribünlerimizdeki ezici üstünlüğümüzü içeride de gösterdiğimiz de bizim dengimiz olmadıklarını hatırlarlar. Samsunspor'u kişisel olarak severim. Ama Süper Lig halleri onlara da yaramadı. Kayseri de kendince gecikmiş bir tribün kültürünü yerleştirmeye çalışıyor. Bizle iyi geçinmeleri hızlı yol almaları için yardımcı olur.
Samsun'da maç sonu Semih'in "içeride çok sıkıntı var" açıklamaları da can sıkıcı. Devre arası kadro dağılması zamanını hatırlattı. Kısacası, kulüp ödeme yapmıyor, para yok. Son dönemde TFF'ye saldıran (eski) Başkan'ın sıkıntıları gidermesi gerekli. Haklı olduğu TFF konusu kadar içeride takımın huzurunu da düşünmek zorunda. Ama gidişatın sıkıntılı olduğu açık. Keyifsiz bir yaz dönemi ve zor bir sezon başlangıcı bizi bekliyor.
Yorumlar