Kupada eşleştiğimiz 2. Lig takımı Erzincanspor'a penaltı atışları sonucunda elendik. 2-0 yenik duruma düştüğümüz maçta, son dakikalarda maçı uzatmaya taşımaya başardık. Ancak penaltılara kalan herhangi bir şeyde başarılı olmamız mümkün değildi. Uzayan penaltılarda Manev'in kaçırdığı vuruşla tarih tekerrür etti. Sanırım en son Denizli'deki Bugsaş elemesinde penaltılarda kazanmıştık.
Takımın as kadrosunda bile sıkıntılar varken, yedek kadronun hiçbir işe yaramadığını görmüş olduk. Üstüne eklenen fahiş hakem hataları da cabası.
Bunlar dış etkenler. İçeride, işin özü, daha önce yazdığımız gibi, tek adam rejimi. Takım şirketleşirken, önümüze isim alınırken yüksek sesle tepki vermemenin tek nedeni, yıllardır özlem duyduğumuz saha içi başarısıydı. Başarı gelirken taraftarın sabrı, çoğu zaman görmezden gelindi. Şimdi saha içinde de kötü giderken bu defterleri açma zamanı... Fatura bugüne kadar pek çok yere kesildi; teknik direktör, taraftar, futbolcu vs. Bir tek Murat Sancak "ben de hatalıyım" demedi. Her şey iyi giderken "benim sayemde" diyen Başkan'ın şimdi kötü giderken de "evet ben hatalıyım ve şunları düzeltiyorum" demesi gerekiyor. Söz sizde Sayın Başkan... Ya böyle gidecek, ya da ortak aklı birlikte karar vermeyi yeniden devreye alacaksınız.
Yorumlar