Ana içeriğe atla

Adana Demirspor: 8 - 24 Erzincanspor: 9

 Kupada eşleştiğimiz 2. Lig takımı Erzincanspor'a penaltı atışları sonucunda elendik. 2-0 yenik duruma düştüğümüz maçta, son dakikalarda maçı uzatmaya taşımaya başardık. Ancak penaltılara kalan herhangi bir şeyde başarılı olmamız mümkün değildi. Uzayan penaltılarda Manev'in kaçırdığı vuruşla tarih tekerrür etti. Sanırım en son Denizli'deki Bugsaş elemesinde penaltılarda kazanmıştık.

Takımın as kadrosunda bile sıkıntılar varken, yedek kadronun hiçbir işe yaramadığını görmüş olduk. Üstüne eklenen fahiş hakem hataları da cabası. 

Bunlar dış etkenler. İçeride, işin özü, daha önce yazdığımız gibi, tek adam rejimi. Takım şirketleşirken, önümüze isim alınırken yüksek sesle tepki vermemenin tek nedeni, yıllardır özlem duyduğumuz saha içi başarısıydı. Başarı gelirken taraftarın sabrı, çoğu zaman görmezden gelindi. Şimdi saha içinde de kötü giderken bu defterleri açma zamanı... Fatura bugüne kadar pek çok yere kesildi; teknik direktör, taraftar, futbolcu vs. Bir tek Murat Sancak "ben de hatalıyım" demedi. Her şey iyi giderken "benim sayemde" diyen Başkan'ın şimdi kötü giderken de "evet ben hatalıyım ve şunları düzeltiyorum" demesi gerekiyor. Söz sizde Sayın Başkan... Ya böyle gidecek, ya da ortak aklı birlikte karar vermeyi yeniden devreye alacaksınız.  


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Demirspor Taraftarı Ayakta

 Adana Demirspor taraftarı, kendisini küme düşürmekle tehdit eden eski Başkanlarına karşı yaptığı açıklamalarla tavrını gösterdi. Umut Düşkün'ün başlattığı açıklama silsilesi, Şimşekler Grubu 'nun diğer liderleri, Ankara Tayfası , İzmir Tayfası ve diğer oluşumların net tavırları ile güçlendi. Ortak ses, kimse Demirspor'dan üstün değildir ve Demirspor tribünüyle vardır şeklindeydi. Yıllardır alt liglerde mücadele etmiş bir camiaya bu tehdit sökmedi.