Kötü oyun, galibiyetsiz devam eden deplasman performansı, Galatasaray maçındaki kör göze parmak performansından sonra hala ilk 11 çıkabilen Belhanda, ortadan birden kaybolan Ertaç, iki haftadır teknik direktörsüz sahaya çıkan takım... Tek adam rejiminde bu hafta bunlar vardı. Suçu Kluivert'a kesmek kolaydı; kolay olan tercih edildi, geri kalan her şey aynı şekilde devam.
Akintola'nın haftalar sonra devreye girmesi, Yusuf Sarı'nın biraz kıpırdaması ile kurtarılan bir puan var. Michut ve Barasi de ikinci yarı seviyeyi yukarı çıkardı. Aynı saatte oynanan İstanbulspor-Trabzonspor maçında ev sahibi takımın sahadan çekilmesi gündemi tamamen değiştirdiği için bu hafta kaybedilen ki puan da fazla konuşulmaz. Çivisi çıkmış Türk futbolu, saha içinde ve dışında kötü yönetilirken iyi oyun, iyi sonuç beklemek zaten fazlasıyla saflık olarak kalıyor.
Futbolcuların kötü performansının, paraların ödenememesi ile ilgili olduğu konuşuluyordu; geçtiğimiz hafta bu da kısmen kesinleşti. "Bizde kimsenin alacağı kalmaz" klişesiyle en üst ağızdan doğrulandı. Ara transfer dönemi takımdan ayrılacak oyuncu sayısını konuşmak belki daha somut bir şey olabilir...
Yorumlar