Haftalardır süren kötü futbol bu hafta katmerlenerek kendi sahamızda yenilgiye dönüştü. Bu sezonki ilk iç saha yenilgisi, düşme potasındaki rakibimize karşı oldu. Genelde olan bir şey bu; daha önce de Montella döneminde örneğin Malatya'ya iki maçta da yenilmiştik...
Tabii hoca gitsinci tayfanın yüzler gülüyor. Demirspor'da her zaman karamsar bir ekip, sürekli olumsuzluk yayar. İşlerin kötü gittiğini düşünmek, karamsarlık her zaman hakimdir. Ama onlar takıma kötü diye diye yolumuz Avrupa'ya kadar düştü. İstediğimiz gibi gitmedik o yola ama yine de yüzümüz güldü. E arada bir üzülmek de var bu işte, ki bilindik bir duygu bizim için. Ben asıl olarak kötü giderken takıma sahip çıkmak gerektiğini düşünüyorum.
Kluivert'ın iyi/kötü hoca olmasından ziyade sorunun kaynağı olarak onu görmüyordum. Yine de kötü gidişe müdahale edemedi. Futbolcuların saha içinde sorunlara çözüm üretme kapasitenin olması gerekiyor. Ama bu hafta garip bir kadro vardı sahada. Kadroyu Kluivert mı yapıyor, ondan da emin değilim.
Ertaç niye yoktu kalede, kimse anlamadı. Kulübün maçta önce yaptığı bilgilendirmede Stambouli'nin babasının vefatı nedeniyle bu hafta da olmadığını (dönünce de bu kez antrenman eksiği olacak), geçen hafta takımı ayakta tutan Gravillion'un sakatlığını öğrendik. Ama Ertaç konusunda bilgi yoktu.
Rakibin ikinci golünde, savunmadan çıkarken top ortaya doğru atmak, rakibe hücum pası vermek amatörlük düzeyinde bir hata. Buna hocanın doğrudan yapacağı bir şey yok. Rakibi karşılama konusunda da orta saha savunması iyice düşmüş durumda. Hücuma hızlı çıkan takımdan da eser kalmadı. Bu konuda hoca sorunlu işte. Onun dışında Nani bir türlü devreye giremedi. Yusuf Sarı bu maçta biraz hareketlense de sezon başındaki performanstan uzak. Emre Akbaba kalitesine yakışmayan hatalar yapıyor. Top kontrolü, hatalı pas gibi kritik anlardaki hataları direkt skora yansıyor. Önceki sezonlarda olduğu gibi, yedek kulübesinden destek alamıyoruz.
Başkan'ın maç sonu açıklaması, Kluivert'ın gitmesini isteyenleri hayalkırıklığına uğrattı gibi ama tek adam yönetiminde her an her şey olabilir. Açıklamada konu, daha çok rakip tribüne saldırı ve pankart hadisesine odaklanmış. O da ayrı bir hikaye... Nereden çıktı, kimin neyin planıydı bilmiyorum. Ne anlamı var böyle bir şeyin? Rakip taraftarın yıllardır uydurduğu bizi kötüleme hikayesi, bunun temel nedeni farkındayım ama bize yakışmadı.
Yorumlar