Ana içeriğe atla

Sivasspor: 1 - Adana Demirspor: 1

 Emrah Başsan'ın rakip olduğu bir maçı kazanmak Demirspor için oldukça zor. Geçen sene Kayseri'de, bu sene Sivas'ta, daha önce başka takımlarda Demirspor'a karşı ekstra ekstra performans gösterdiği açık. Üstüne bizim de deplasmanlardaki tutukluğumuz eklenince 1 puana razı olduk. Ertaç'ın bu seneki iyi performanslarından birini göstermesi puandaki en önemli faktör oldu. Geçen iki senede bunu sıkça yapmıştı zaten... Sahada birilerinin ekstra efor göstermesi önemli. Stambouli'nin şapkadan tavşan çıkarması gibi.

İyi bir takım olunca rakip takımların bize karşı daha iyi oynamaya çalıştıkları açık. Bizi iyi yapan, orta sahada kaptığımız toplarla hızlı çıkmaktı. Rakip bunu durdurup bu silahı bize karşı kullanınca zorlanıyoruz. Topu bize bırakıp baskıyla hızlı çıkan takımlar bizi zorluyor. 

Bu iki haftada olduğu gibi içeride 3, dışarıda 1 puanla gidersek sorun yok ama hala deplasmanda kazanamamak can sıkıcı. Sezona Avrupa kupaları ile başlayıp erken forma girip şimdi durulmak, yorulmak, sakatlık ve cezalılarla kadronun dağılması gayet normal.  

Daha can sıkıcı olan, her puan kaybında ya da kötü oyunda düşmana saldırırcasına eleştiri yapan taraftarlarımız. Her maçı kazanamayacağımız açık. Ligin baş altında tutunabilmek için daha iyi olmamız gerekiyor. Ama ligin üçüncüsü takıma sanki düşme potasındaymış gibi muamele yapmak bizlere yakışmıyor. 

Maç biletlerini tüketmesine karşın Adana'da otobüs bulunamadığı için maça gidemeyen, toplandıkları meydanlardan evlerine geri dönen taraftarın tepkisi ise asıl önemli olan detay... Parti kongresinde birilerini yuhalatmak, bu kentle ilgilenmek anlamına gelmiyor. Demirspor taraftarı ile her yerde övünüp sonra onu yolda bırakanların taraftara bir özür borcu var.

 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...