Ana içeriğe atla

Montella Milli Takım'da

Eski teknik direktörümüz Vincenzo Montella, Milli Takım'ın hocası oldu. Adana Demirspor Süper Ligteki 3 sezonunda memleket futboluna damga vurmaya devam ediyor. Samet, Talha, Yunus Akgün, Yusuf Sarı derken bir ismimiz daha bizimle birlikte yükseldi.  

Kulüp takımı çalıştırmakla milli takım çalıştırmak arasındaki fark olduğu her zaman söylenir. Milli takımların düzenli bir araya gelmemesi ve düzenli antrenman yapmaması burada en büyük sorun. Aslında beklenen o dönem en iyi oyuncuların takıma çağrılıp, onlardan bir karma yapmaktır ama bir süredir Milli Takım hocalarında gördüğümüz üzere hocaların kafalarında bir takım var ve oyuncular formsuz olsa bile onda ısrar ediyorlar. Kuntz'la birlikte bu durum Avrupa'daki oyuncular üzerinden ilerledi. Avrupa'da yetişen yeni bir nesilden yararlanmak istedi ama beklenen olmadı. Avrupa altyapısıyla İstanbul takımlarının oyuncularında ısrar, kadro adaleti konusunda soru işaretleri yarattı.  

 Montella'nın en büyük başarısı, elindeki kadroyu en verimli biçimde kullanıp değişen kadrolara bu özelliğini yansıtabilmesiydi. İki sezon bambaşka kadrolarla başarıyı yakaladı. Çünkü kadro adaletini iyi sağladı. Bu açıdan Milli Takım'ın değişen şartlarına iyi uyum sağlayabilir. Tabii ki TFF içindeki klikleri, medyadaki ağababalarını, kadro içindeki gruplaşmaları aşabilirse... Eğer onlar yolunu kesmezse hocamızın başarılı olacağını düşünüyorum. Böylece uzun süredir pek bir şey hissedemediğimiz Milli Takım'ı göz ucuyla değil de canı gönülden destekleme şansımız olur belki.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti

Demirspor Taraftarı Ayakta

 Adana Demirspor taraftarı, kendisini küme düşürmekle tehdit eden eski Başkanlarına karşı yaptığı açıklamalarla tavrını gösterdi. Umut Düşkün'ün başlattığı açıklama silsilesi, Şimşekler Grubu 'nun diğer liderleri, Ankara Tayfası , İzmir Tayfası ve diğer oluşumların net tavırları ile güçlendi. Ortak ses, kimse Demirspor'dan üstün değildir ve Demirspor tribünüyle vardır şeklindeydi. Yıllardır alt liglerde mücadele etmiş bir camiaya bu tehdit sökmedi.