Herhangi bir yerde playoff ve penaltılar varsa, Demirspor o maçı kazanamaz. Ne yazık ki öyle oldu. Ama 90+30 dakikayı kazandık. Herkes her şeyini verdi, bittik tükendik yine de normal sürede gol yemedik. Analize gerek yok, buraya bile gelmek başarıydı. Belhanda'nın penaltı kaçırması şaşırtıcı olmadı. İyi başladığı sezonda taraftarla arası yeni düzelirken yine kalbimizi kırdı... Avrupa Hikayemiz bu senelik burada bitti. Olsun, dün neysen bugün de osun. Oyna, mücadeleye devam!
Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu. Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar. Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek. Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...
Yorumlar