Ana içeriğe atla

Semih Güler

 Son dönemlerde iyi savunmacılarımızla yüzümüz gülüyor. T. Talha'yı ve Samet'i (soyadı, daha önce yazdığım ve çoğunlukla yanlış yazıldığı gibi Akaydın değil Akaydin!) İstanbul'un büyüklerine bonservisle yolladıktan sonra savunmada görevi devralan Semih'e de bir parantez açmak lazım. 

Geçmişte Adana Demirsporla özdeşleşen, burada yetişen, kendini Türkiye'ye Demirsporla duyuran pek çok oyuncumuz olsa da yakın zamanda takımla özdeşleşen isim bulmakta zorlanıyorduk. Kadroların çok hızlı değişmesi bunda temel etkendi. Yine de bazı isimler var ki onların bizde yeri ayrı olmuştur; Kalede Şener Özcan, savunmada Yiğitcan, hücumda Erçağ bu isimlerdendi... Bu isimlerle ilgili burada blogta ayrıca yazı da yazmıştım. Tabii ki sevmeyenleri ya da herhangi bir maçtaki kötü performansıyla onları akılda tutmak isteyenler de vardır aramızda. Ben genel durumda takıma hava katan, belli bir sayının üstünde forma bulan oyuncuları bu şekilde kayda geçirerek kendimce tarihe bir not düşmek istiyorum.

Semih Güler de Demirspor'da 86 maça çıktı bugüne kadar. Toplamda 6. sezonu. Önceki sezonlarda çokça yedek kalsa da takıma küsmedi ve işini yapmaya devam etti. Nazar değmesin! Eskişehir ve kısa süreli Eyüp geçmişinden sonra forma giydiği üçüncü takımız. Kendin geliştirmeye devam edip daha iyi yerlere gelmesini umuyoruz. Talha'nın giremediği (96 maç) yüzler kulübüne o girer diye umuyoruz bu sene. 6 sezon da kolay kolay gördüğümüz bir devamlılık değil açıkçası. Teşekkürler ve tebrikler Semih; yola devam...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...