Ana içeriğe atla

Kadro Yetersizliği

 Dünya Kupası arası sonrası dünkü kupa maçı bir kez daha gösterdi ki kadromuz geniş değil ve özellikle yedek oyuncularımız oldukça yetersiz. Kenarda bekleyen oyuncular belli bir seviyeyi aşamıyorlar. Daha önce olduğu gibi kupa maçlarına yedek ağırlıklı kadroyla çıkmayı tercih eden Montella hocamız da sanırım bu durumu görüyordur. Tabii ki top, yönetimde. Geçen seneki seviyenin üstü hedefleniyor mu, yoksa yine 8-10 civarı bir sıra mı bekleniyor?

Kupada alt lig takımı Rize'ye kendi sahamızda uzatmalarda 4-3 yenilirken, özellikle ilk yarıda kötü bir futbol oynadık. İsmail, Abdürrahim, Manev, Berk gibi oyuncuların bu ligin seviyelerinde olmadığını bir kez daha anladık. Bir önceki turda, bu kez 4-3 yendiğimiz Nazilli maçında bunun işretleri net biçimde görülmüştü aslında. Nazilli'nin 3 attığı kadroya Rize de 4 attı. Maçın daha erken bitmesini kaleci Ertaç engelledi. 

Ligde bir kez yenilen takımın kupada bu kadar erken veda etmesi üzücü oldu. Kupayı bir türlü hedef haline getiremiyoruz. Genel olarak bu organizasyonun angarya olduğu gerçeği ortada ama en azından Süper Lig'te buna dair iddiamız değişebilirdi. Futbolcuların maç seçtiğini, her maça aynı derecede konsantre olmadığın biliyoruz. Ama bu durum 4 gollü mağlubiyeti mazur göstermez. Bunun yine iyi bir uyarı olduğunu düşünerek lige odaklanalım...

Gol de atabilen savunma oyuncumuz T. Talha'yı Beşiktaş'a sattıktan sonra şimdi sırada Samet var gibi görünüyor. Hücumda Balotelli, Yunus Akgün ve Vargas'ın açığını tam anlamıyla kapatamamışken şimdi de sıra savunmada verilen açıklarda... Para kazanarak futbolcu satmak iyidir ama yerine yenileri gelmiyor gibi görünüyor. Sadece forvet değil savunma açığını katmak için de transfer sezonu önem kazanıyor. Gereksiz para harcamaya, spekülatif transfere her zaman mesafeli biri olarak bu transfer sezonunda gerekli adımların atılmasını bekliyorum artık.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti

Demirspor Taraftarı Ayakta

 Adana Demirspor taraftarı, kendisini küme düşürmekle tehdit eden eski Başkanlarına karşı yaptığı açıklamalarla tavrını gösterdi. Umut Düşkün'ün başlattığı açıklama silsilesi, Şimşekler Grubu 'nun diğer liderleri, Ankara Tayfası , İzmir Tayfası ve diğer oluşumların net tavırları ile güçlendi. Ortak ses, kimse Demirspor'dan üstün değildir ve Demirspor tribünüyle vardır şeklindeydi. Yıllardır alt liglerde mücadele etmiş bir camiaya bu tehdit sökmedi.