Ana içeriğe atla

Dört Maçlık Mağlubiyet

Kötü başladığımız ligi kötü bitiriyoruz. Geçen hafta bir şey yazmadım çünkü takım erken tatile çıktı; sezonu erken bitirdi. Belki bu hafta toplarız dedim ama olmadı. Dört maçtır kaybediyoruz. Avrupa hayalleri kurarken ligi orta sıralarda bitirme gerçeğine döndük. Başkan'ın haftalar önce söylediği ilk 10 hedefi gerçekleşecek gibi... Avrupa macerası ilk sezon için bence de gereksizdi ama ilk 8'de kalmak iyi olabilirdi.

Fikstür şanssızlığı ile oyun içindeki şanssızlık ve hakem hataları birleşince işler birden kötüleşti. Kasımpaşa'nın yükseliş dönemine, Giresun'un ligde kalma maçına denk geldik. Avrupa iddiasındaki Alanya da üstüne geldi. Trabzon maçında hakemler tarafında doğranmıştık. Bugün de iki golümüz var ile iptal edildi.  Rakibin bir golü de öyle... Maç sonundaki çabamız yetmedi.

Sezonu toparlama yazısını daha sonra yazacağım ama açıkçası erken havaya girmenin sıkıntılarını yaşıyoruz. Ligin iyi oynayan, her maçı merakla beklenen takımı haline geldik. Ama hem devre arası transferlerinin hiçbir işe yaramaması hem de Belhanda gibi beklentilerin altında kalan isimlerle birlikte orta yaşlı takım yavaş yavaş güçten düştü. Yunus sanırım gelecek sezonu düşünmeye başladı, vites düşürdü. Balotelli'nin cezası, Stamboli'nin sakatlığı derken kadronun gedikleri ortaya çıktı. Eldeki malzeme bizi buraya kadar getirdi.

Son iki maç iddiasız iki takım Galatasaray ve Göztepe ile oynuyoruz. Ligi iyi bitirmek için bir fırsat olabilir. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...