Ana içeriğe atla

ŞAMPİYON ŞAMPİYON ŞAMPİYON

 Ne yazacağımı bilemiyorum açıkçası... Gündüz vaktinde taslak bir şeyler kaydedeyim dedim; elim gitmedi, "ya bir şey olursa" diye... "Hep hüzün, acı ve keder"den sonra nasıl sevineceğimizi bilemiyoruz. 

Yüz kez tekrarlamak istiyorum: Şampiyon şampiyon şampiyon!

2012'de Denizli'deki play-off'ta en son haykırmıştık böyle... O zaman da 2-0'dan sonra 2-1 olmuştu, son dakikalara kalp krizleriyle girmiştik. Bu kez 10 dakikada 2, devrede 3, ikinci yarı başında 4 oldu. Halbuki son maçın son saniyesine kadar yüreğimiz ağızımızda gezeriz biz.

Döngüyü kırdık. Çok şükür. Sahada her şeyini veren futbolculara bin teşekkür! Onları takım yapan Samet Aybaba'ya yüz bin teşekkür. Onca yanlış tercihten sonra doğru yolu bulan başkana da bravo!

9485 gün sonra, 26 yıl sonra Süper Lig'teyiz.

1995 Mayıs'ında, adı Süper olmayan 1. ligte en son Gençlerbirliği maçını izlemiştim. Alt liglerde 2004'ten beri deplasmanlara gittim, ilk maçım 1-1'lik Kocaeli maçıydı. Çankırı'dan, Tokat'a, Çanakkale'den, Sarıyer'e, şimdi yakınımızda bile olmayan onca deplasmanda onca Anadolu kentini sevindirdik. Bir iki kişi başladığımızı macerada bir araba, bir minibüs, bir otobüs olduk. Ankara Tayfası olduk, Gurbette Demir Gibiyiz dedik.

 2008'ten beri bu blogta yazıyoruz. Twitter, facebook ve diğer her şey sonradan ortaya çıktı; devir değişti devran döndü. Herkes her şeyi söyledi, biz de söyledik. Demirspor başarılı olsun istedik. En doğru, en düzgün, en uzun vadeli biçimde...  Bu çabamız devam edecek.

Yıllar sonra, onca çileden sonra gelen şampiyonluğa sevinelim şimdi! 

ŞAMPİYON ŞAMPİYON ŞAMPİYON

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.