Ana içeriğe atla

Twitter'da Açıklama

Geçen hafta gündeme gelen konuyla ilgili Twitter adresimizdeki açıklama:

Bizim için Samsunspor, otobüsü devrildiğinde sanki kendi canlarımız gitmiş gibi üzüldüğümüz camiadır. Futbolumuza kazandırdığı çok sayıda oyuncu teknik adam ile gurur duyduğumuz bir camiadır.

Armasındaki asalete hayran olduğumuz bir camiadır. Kentin takımına sahip çıkışı ile kendimizden bir parça gibi hissettiğimiz bir camiadır.

Samsunspor ile ilk kez karşılaşmıyoruz. Deplasmanlara geldiğimizde bizi güler yüzle ağırlayan dostane insanlarla dolu bir camiadır. Adana’da severek ağırladığımız, uğurladığımız bir camiadır.

Samsunspor camiası! Bizim başkanlarımız vardı, Muhammed Kaymak vardı gitti. Hacı Döner vardı gitti. Bekir Çınar’ımız vardı o da gitti. Bugün Murat Sancak başkanımız var, gün gelecek o da gidecek. Tıpkı Yüksel Yıldırım’ın da gideceği gibi. Geriye başkanlar değil, futbolcular değil, geriye camialar kalacak.

Geriye kentinin ruhunu taşıyan, karakteri duruşu olan, yok edilemez camialar kalacak. Siz yok olmanın eşiğinden bugünlere bu yok edilemezlikle geldiniz. Sevsek de sevmesek de Sakaryaspor, Kocaelispor, Eskişehirspor, Ankaragücü, Bursaspor, Zonguldakspor, Karşıyaka ve daha niceleri. Kültürleri ile yok edilemezler. Gidenlere direnirler.

Bu kültürü, bu duruşu, günlük hırslara heba etmeye gerek var mıydı Samsunspor camiası! Yazık değil mi, bugün rakip olsak da aynı hisleri taşıyan ve taşıyacak iki camia olarak günlük rekabete bu duruşu yem etmek. Bir kişiniz de çıkıp arkadaş biz ne yapıyoruz, demeyecek mi?

Buraya kadar anlattıklarımız işin tarihi ve kültürel boyutu. Bir de sürece güncel olarak bakalım.

Adana Demirspor camiası çeyrek aşırı aştı artık Süper Lig’i görmedi. Bu süre zarfında Erzurum ile çekiştik. Evet atıştık. Hatay ile çekiştik. Karagümrük ile çekiştik. Alanyaspor ile çekiştik. Antalyaspor ile çekiştik. Altay ile çekiştik. Giresun ile çekiştik ve çekişiyoruz da. Atışıyoruz da. Hangi rakibimize organize bir şekilde kara çalmaya uğraştık? Ayıptır, yakışmaz. Rekabet ne ilktir, ne de son. Siz kendinize yakıştırabiliyor musunuz bu söylemlerinizi? Camia olmanın ağırlığına yakışıyor mu yaptıklarınız? Sorgulayın kendinizi.

Demirspor’un gerçekten iyi futbol oynadığını ve sizin sahadaki performansınızın git gide düştüğünü gerçekten görmüyor musunuz?

Demirspor sizi sahanızda yenmedi mi? Lider Giresun’u yenmedi mi? Altınordu’yu, İstanbulspor’u Keçiörengücü’nü yenmedi mi? Bu maçlardaki salt skor değil oyun üstünlüğünü de görmediniz mi? Sizlerin kaybettiği puanlar sizlerin oyunundan kaynaklanmadı mı? Bunu başka bir camiaya yıkmak ne kadar yanlış ve haksızdır.

Biz ligden düşmüş Eskişehirspor’a son dakika golü ile puan verdik. Canımız çok yandı. Eskişehirspor’a da çok veryansın ettik. Ama günün sonunda öz eleştiri yaptık, çoğunluk içi yana yana, “Rakip istediği kadar hırslı olsun sen yeneceksin, kaybedilen puanlar için başkasını suçlamak bize yakışmaz” noktasına geldi. Camia olmak bunu gerektirirdi.

Şimdi siz gerçekten kendinizi sorgulamıyor musunuz? Başkanınız hocanıza kadro dışı bırakmadığı oyuncular için sallıyor, oyuncularınıza parasal ilişkiler nedeniyle, oynamadığı için sigara içtiği için vs sallıyor. Bu ve bu tür şeylerin performans düşüşünüzde hiç etkisi olamaz mı? Bir camiayı karşınıza almak için daha net verilerinizin olması ve kendi camianızda eksiklerinizin olmaması gerekmez mi?

Samsunspor’u bugünlerde gördüğümüz gibi tanımadık. Ruhunuzu para ile puan ile değişmeyin. Başkan değişir, topçu değişir, lig değişir, zaman değişir. Baki kalan camialardır, geçmişe bakıp üzüleceğiniz adımlar atmayı bırakın Samsunspor camiası.

Şampiyon olanın diğerini alkışladığı bir rekabet hayal ediyoruz. Ötesine sözümüz: Ayıptır, yazıktır. Duruşunuzu heba etmeyin. Kendi başına gündem yaratma potansiyeli olmayıp başkalarına eklemlenmek sureti ile hayatta kalan bir takım yaşam formları ile bir arada anılmakta olduğunuzu görmek de camianıza olan bakışımıza zarar veriyor, bilesiniz.

Demirspor kimsenin karşısına almaya cesaret edemeyeceği kadar da büyüktür. Gönlümüz herkesin kendi işine bakmasından yana. İstemeyene de sessiz kalacak değiliz. Biz Demirspor’uz. Demirsporlu olmak şeref, onur, gururdur.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A