Ana içeriğe atla

 5 Ocak'a veda edemedik; Adanaspor A.Ş. maçıyla açılması planlanan yeni stat, zemin gerekçe gösterilse de aslında siyasi şova hizmet etmek için bir hafta daha geç açılacak. Muhtemel son maçta, şirket takımına yine puan verdik. Öncesinde Ankaraspor'u yenmiştik; deplasmanda Bolu galibiyeti ve öncesinde iç sahada Bursa mağlubiyeti. Böylece 5 puan kaybederek başladık ikinci yarıya. Bu tempoyla ilk iki şansımız düşük; haftaya Altay maçıyla büyük oranda durum belli olacak. 

Aslında pozisyon buluyoruz ve maçları domine ediyoruz ancak bunları bitirme konusunda iyi değiliz. Pa Dibba'nın hareketliliği, son vuruşlarına yansımıyor. Yunus da yine topla oynama becerisini son hamlelere taşıyamıyor.  Mehmet Akyüz'ün düşen performansı sonrası gitti-geldi krizi ile henüz takıma yeniden adapte olamadı. Bu durumda Hasan gibi ekstra oyuncuların desteği ile ayakta duruyoruz. 

Yeni transfer Rangel'in son dakika golü, daha önce Lanzafame'nin golüyle aynı kaderi paylaşmaz umarım ve devamı gelir. Kaleci Zubas'ın bir anlık hatası, hiç pozisyonu yokken gol bulan takımı uyandırdı. 

1 puana deli gibi sevinen geçen senenin düşmüş takımında asıl sorun, maç öncesi teknik direktörleri Emrah Bayraktar'ın densiz konuşmasıydı. Hadsiz teknik direktör, yönettiği oyuncuların bir şirketin eşyaları olduğunun farkında değil sanırım. Allahına kurban oldukları o patrondan başka bir patrona geçerken, şehrin büyük abisini stat dışına gönderirken şımarık çocuk kimdi, çok iyi biliyoruz. Bu eski hikayeleri hatırlatmanın nedeni, hafızasız bir toplumun bugünkü büyük çöküşleri yaşaması... 

Kentin çöken dinamizini ayağa kaldırabilecek tek güç, herkesin bildiği, Adana'nın mavi-lacivert kitlesi. Yapılması gereken belli: Haykır Acını, Dön Mazine!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti

Demirspor Taraftarı Ayakta

 Adana Demirspor taraftarı, kendisini küme düşürmekle tehdit eden eski Başkanlarına karşı yaptığı açıklamalarla tavrını gösterdi. Umut Düşkün'ün başlattığı açıklama silsilesi, Şimşekler Grubu 'nun diğer liderleri, Ankara Tayfası , İzmir Tayfası ve diğer oluşumların net tavırları ile güçlendi. Ortak ses, kimse Demirspor'dan üstün değildir ve Demirspor tribünüyle vardır şeklindeydi. Yıllardır alt liglerde mücadele etmiş bir camiaya bu tehdit sökmedi.