Ana içeriğe atla

bu kalede 1 puanlık çatlak açmak çok değerli

Adana Demirspor gücünü bir kez daha gösterdi. Demirspor karşısında alınan 1 puan o kadar değerli ki, düşmanlarının ayakta kalması için onlara hayat verdi.

İstiyorlar ki kendileri gibi tribünsüz bir camia olalım. Patronun biri, tribüne hiç bakmadan şirketini yönetsin. Tribünün gönlünü almadan, onu ikna etmeden Demirspor'un yönetilememesi onları delirtiyor. Adana denince bu renklerin akla gelmesi, "tabii bir de onlar var" diye ikincil konumda kalmanın tarihsel üzüntüsü, Adana'yı ananların hep önce Demirspor'un ayağa kalkmasını istemesi de bu delirmeyi körüklüyor. Adana'ya hizmet isteyenlerin önce Demirspor'un kapısını çalması onları delirtiyor. O yüzden yere düşmemizi arzuluyorlar; tökezlememizin geri gelemeyeceğimiz anlamına gelmesini istiyorlar. 

Hep yeniden başladık, yılmadık, en kötü gününde ayaktaydık; inanamıyorlar!

Demirspor'un gerilemesi, Adana'nın gerilemesi anlamına geldi; onların düşüp çıkmasını dert eden yok, deliriyorlar.

Demirspor tribünlerinin yıllardır gelen hayalkırıklığına rağmen bu kadar büyümesi, ayakta kalması, güçlenmesi onları delirtiyor. O yüzden bu kalede 1 puanlık çatlak açmak çok değerli. O çatlağın büyüyüp kaleyi yıkacağını sanıyorlar. İstiyorlar ki biz de o çatlaktan sızan birileri tarafından yönetilelim, kendileri gibi hep paraya tamah edelim, ithal başarılarla mutlu olalım, dışarıdan taşınmış isimlerle avunalım. 

Demirspor geleneğini sarsacak bir imge çıkaramamaları, bizi yıkacak bir isim üzerinde uzlaşamamaları, Aytaç Durak'tan gibi düşmanımın düşmanından 1 puan dilenmelerinin nedeni buydu.

Dün Ankara'dan gelen "şehir takımı kurun" emriyle sarı-lacivert bir burjuva geleneğine yaslananlar, bugün Ankara'dan gelen bir kararla düştükleri ligte kalırken Adana'nın cumhuriyetçi, kamucu mavi-lacivert geleneğine çamur atmakla meşgul. Çamurlara ne olur, biliyoruz.

Kendini var etmekle kalmadın Demirspor; kendi başarısıyla değil senin başarısızlığınla ayakta kalanı da besledin. Gözleri hep bizde. Vardın, var oldun, var ettin. Bu kadar büyüksün işte! 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A