Ana içeriğe atla

İkinci Yarı Başlıyor

İlk yarının son maçında Menemen'i rahat geçtikten sonra kupada Sivas ile oynadık. Yine Trabzon maçındaki gibi başa baş bir mücadele sonunda uzatmaya giden maçta son dakikalarda yediğimiz golle elendik. Takımın azmi ve mücadelesi sevindiriciydi. 

Devre arası transfer döneminde önceki yıllarda alışık olduğumuz gibi takım baştan aşağı değişmese de kimi değişiklikler oldu. Kosecki, Anıl, Lanzafame ile yollar ayrıldı. Anıl, Keçiörengücü maçında top toplayıcı çocuğa yönelik kabul edilemez hareketle gözümüzden düşmüştü; zaten takıma beklenen yararı veremeyen oyunculardandı. Gittiği takımlarda uzun süre oynayamadığı dikkat çekiyor. Kosecki için umutluydum; yetenekli olmasa da iyi bir yedek olarak devreye girebilirdi ama beklenen katkıyı o da sağlayamadı. İlk İtalyan oyuncumuz Lanzafame, fiziksel özellikleri benzer ilk Uruguaylımız Gustavo Alles'e benzer bir performans gösterdi: Hayalkırıklığı.  

Yeni gelenler, savunmaya Samet Akaydın, orta sahaya Aissati, Kaan ve forvete Ezeh, ligin bilinen oyuncuları. Bir diğer yeni forvetimiz Lucas Rangel, kapalı kutu. Yine de Finlandiya'da oynadığı KuPS takımında bir istikrarı varmış ve takım da ligin zirveye oynayan takımlarından. Daha önce yazdığım gibi, bu ligte fark yaratmak için iyi yabancı mutlak şart.

Önümüzdeki günlerde yeni gelişmeler de olabilir. Rassoul'la Fenerbahçe'nin ilgilendiği söyleniyor; takımın iyi oyuncularından, kaybetmemek gerekli diye düşünüyorum.

İkinci yarıya güçlü bir girişle, net bir şampiyonluk mesajı vererek başlamalıyız. Bizim için ilk iki dışında hiç bir pozisyon başarı değil. İlk yarıda özellikle ilk haftalardaki Bolu ve Adanaspor A.Ş. maçlarında yaşadığımız tarzda puan kayıplarını yaşamamak gerekiyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sezon Değerlendirmesi-II

 Oyuncular üzerinden bu sezona bakacak olursak, öncelikle yaz transferlerinde ses getiren Balotelli ve Belhanda ikilisinden başlamak gerekli sanırım.  Balotelli bütün tacizlere, önyargılara ve maç içinde hakemlerin veya rakip oyuncuların kışkırtmalarına rağmen verimli bir sezon geçirdi. Son haftadaki patlamasıyla beraber hem takımı hem ligin en golcü oyuncularından oldu. 18 lig ve 1 kupa golüyle iyi bir performans sergiledi. Golleri dışında da atakları yönlendirmesi, şut tehdidi ve rakip savunmayı yıpratmasıyla iyi bir forvetin yapması gerekenleri büyük oranda yaptı. Ama Malatya maçında olduğu gibi çok pozisyon kaçırdığı maçlarda da canımızı sıktı.  Belhanda ile ilgili duygularımı önceki yazılarda belirtmiştim. En son GS maçındaki yaptıklarıyla iyice gözümüzden düştü. Transfer olduğunda 10 gole ulaşsa yeter diye düşünüyordum; çok uzak kaldı o beklentiden. Onun dışında maç içindeki pas tercihleri, istikrarsızlığı ile bu sezonun en büyük hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Benzer şekilde A

Adana Demirspor: 3 - Sivasspor: 0

Geçen sezonun tersine bu yıl süper bir başlangıç yaptık; üçer gollü, iki de iki. Geçen sezon Giresun'a karşı deplasmanda, Sivas'a da içeride can sıkıntısı yenilgiler almıştık. Onları da düşününce ayrı bir güzellik oldu... Böylece ilk kez Süper Lig'e iki galibiyetle başlamış olduk. Pazartesi maçlarıyla kesinleşecek olsa da yine ilk kez Süper Lig'te birinci sırayı gördük.  Takım cumartesi akşamı makine gibi çalıştı. Oyunu sürklase etti. Genelde sezon başı klişelerinden olan "henüz takım oturmadı/hazır değiliz" mazereti bu sene bize uğramamış oldu. Aynı teknik adam ve tamamen değişmemiş kadronun bunda payı büyük. Vargas'ın yokluğunda 11'e yerleşen Belhanda şansını iyi kullanıyor. Onyekuru-Akintola ile desteklenmiş hücum hattı iyi işliyor. Genelde maçlarda gol yeriz ama bu kez rakibe kaleyi kapattık, o açıdan da iyi bir performans oldu.  Geçen sezondaki çıtayı yukarı taşımak için mücadeleye devam!

Fenerbahçe: 4 - Adana Demirspor: 2

 Yine hakemin hatalı kararlarının damga vurduğu maçta sezonun ilk yenilgisini aldık. Aleyhimize verilen yanlış penaltı, lehimize önce verilip sonra yanlış ofsayt kararı ile verilmeyen penaltı, rakip oyuncuya gösterilmeyen kartlarla birlikte iyi oynadığımız maçtan puan alamadık. Deplasman takımı gibi oynayarak hızlı hücumlarla ilk yarıda farkı ikiye çıkaran rakibe karşı ev sahibi gibi oynadık; iyi top yaptık, ilk dakikalardaki baskıyı iyi kırdık. İlk yarıda bir gol bulabilsek skor farklı olabilirdi. Yine de 3-0'dan sonra oyundan kopmayıp skoru 3-2'ye getirmek başarıydı. Tek kaleye döndürdüğümüz maç son dakikalardaki kırmızı kart ve 4. golle tamamlandı. Fenerbahçe'nin bu sene iyi yaptığı kolay skor bulma işini, zaten aksayan defansımızla durdurmamız kolay olmadı. Ligin en iyi top oynayan takımını izlemek için tribüne koşan Fenerbahçeliler, müthiş bir deplasman tribünü görerek evlerine döndüler; hafta içi maçta taraftarımız gece 1'e kadar tribünde bekletildi. Hafta içi bir