Ana içeriğe atla

Takım Değiliz

Geçen hafta zayıf Eskişehir karşısında yine boşa harcanan bir yarı ve 1-0 geriye düştükten sonra rakibin oyundan düşmesiyle çevrilen maç vardı. Bu hafta daha diri rakip karşısında bu yapamadık; yediğimiz gole cevap veremedik. Eskişehir maçının oyun çeviren dokunuşları, Yunus Akgün ve Emircan bu hafta 11'deydi. Yunus'un hareketli oyununa karşı Emircan'ın hayalet gibi gezdiğini söylemek mümkün. İkinci yarı yine Volkan Şen ve Pa Dibba tercihlerine dönülse de takım ritm yaratamadı. Erkan Zengin'in son dakikada kaçırdığı penaltı, günü kurtarmamızı engelledi.

Salgından nasibini alan takım, İstanbul maçına çıkamamıştı; sonra Milli maç arası geldi. Bu süreçte doğru düzgün antreman yapılmadığı malum. Geniş kadronun yararını kupa maçında gördük ama hiçbir maça aynı kadroyla çıkamıyoruz, takımın beraber oynama alışkanlığı oluşmuyor. Kaliteli ayakların yarattığı farkın dışında takımın birlikte bir görünümü yok. Kısacası, takım değiliz.

Açıkçası takımın herhangi bir planı, oyun düzeni, sistemi, taktiği yok. Volkan Şen ve Erkan Zengin'in getirdiği topları bir şekilde Mehmet Akyüz'e aktarmak dışında... Diğer oyuncuların ekstra performansları ve kişisel eforlarıyla ayakta duran bir ekip var. Geçen 10 maçta, şu anda ilk 6'da olan takımlardan Keçiören'e yenildik, Samsun'la berabere kaldık; 7. olan Altay'a da yenildik. Bu 3 maçta da 1-0 geriye düştük. Onun dışında oynayıp kazandıklarımızın ligin zayıf takımları olduğu görüldü. Önümüzdeki haftalarda yukarıdaki takımlara oynayacağız ve bu durumumuz umut vermiyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.