Ana içeriğe atla

Teknik Direktör Değişiklikleri

Bu yılın ilk teknik direktör değişikliği çok çabuk geldi; henüz üçüncü haftada Ümit Özat gönderildi. Kadroyu büyük oranda koruduğumuz ve oyuncu istikrarına sevindiğim bir sezon açılışında bu kadar çabuk bir değişiklik beklemiyordum kişisel olarak. Akla gelen ilk soru: Madem sorun görülüyordu, neden sezona Ümit Özat'la başlandı?

Henüz yenilgisi olmayan bir takımın hocasını değiştirmesi için mutlaka arka planda başka işlerin olması gerekli; Demirspor'da da bu arka plan işler bitmez; muhakkak başka bir nedeni vardır bu değişikliğin. Ama taraftarın twitterdaki homurtusunun da etkili olduğunu düşünüyorum.

Ümit Özat'ı beğendiğim için değil ama üçüncü haftada takımın hocası değişiyorsa, orada hiç de kulübün twitter hesabından yapılan duyuru gibi planlı programlı bir yola gitmediğimiz, tersine rüzgar nereden eserse savrulduğumuz anlamı çıkar.

Şimdi yeni gelen teknik direktör de büyük ihtimalle "bu kadroyu ben kurmadım, bana zaman verin, devre arası değişiklikleri" vs gibi mazeretlere sığınacak. Yeni isimden ne beklenecek? Muhteşem kadromuzu 90 dakika ofansif oynatması mı? Türkiye'nin üstten ikinci liginde hiç bir takım böyle oynamıyor; oyuncu kalitesi gereği de oynayamaz. Süper denilen ligte bile oyuncu ve oyun kalitelerinin ne olduğu ortada; Türkiye ligleri bizi futboldan soğutuyor. Hiç bir teknik adam da mucize yaratacak kapasiteye sahip değil. Sadece biraz derli toplu oyun oynatması, takım içi/saha dışı oyunlara izin vermemesi, formayı adil dağıtması yeterli.

Geçen sezonu 3 hoca ile tamamlamıştık; bu sezon olduğu gibi yine Adana Derbisi öncesi Hakan Kutlu gidip Yılmaz Vural gelmişti; ikinci yarı başlayınca da Ümit Özat'la devam edildi, play-off'a kalmak bir başarı olarak görülebilirdi. Önceki sezon da Giray Bulak'la başlayıp Mustafa Uğur ile bitmişti ancak arada Timuçin Bayazıt ve diğer antrenörlerin yönetimiyle çıkılan haftalar olmuştu.

Kısacası başarısızlıkla teknik ekip istikrarsızlığı arasında güçlü bir bağ var.

(Ekleme: Gün içinde kulüpten atılan  twitle öğrendiğimize göre Uğur Tütüneker yeni teknik direktörümüz oldu. Devre arasını görmesi, başarı olacaktır!)

Yorumlar

göktuğ dedi ki…
Bu döngü değişmez. Sezon sonu transferi için mazeret, devre arası transferi için mazeret lazım. Ya kadroyu tamamen kendin kurarsın gel oynat dersin yada antrenörü getirirsin transferini yap dersin. Biz ikisini de yapıyoruz ama ters zamanlarda yapıyoruz. Maddi olarak sıkıntımız olmasa da 40 oyuncuya sahip olmamiz gerekmiyor.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...