TFF'nin ezası da demek mümkün; tribüne tribüncüye futbolsevere verilen eziyet! Deplasmanda saldırıya uğrayan çoluk çocuk dayak yiyen, plastik mermiyle yaralanan taraftarımıza yönelik hınçları geçmemiş, bir de Adana'daki futbolseverleri cezalandırıyorlar. Hatayspor maçı nedeniyle 2 maç kendi evimizde seyircisiz cezası aldık. TFF'nin isteği de bu zaten; boş tribünler önünde oynanan bir oyun. Ne kadar taraftarsız camia varsa desteklemelerinin nedeni bu. Taraftar yoksa sorun yok mantığındalar! Ne güzel...
Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...
Yorumlar