2018-19 sezonunun ilk yarısı Demirsporlular için hayalkırıklığıyla sonuçlandı, 24 puanla 9. sıradayız. Önceki iki sezon devre arasına 19 ve 20 puanlarla girmiştik. Geçen iki seneye göre tabii ki başarılı durumdayız.
Aslında hayalkırıklığının nedeni, sezon başında yaratılan havaydı. Güçlü yönetim, harika transferler, Pote geri döndü derken yaratılan tantana bugünkü durumumuzun nedeni. Yoksa playoff seviyesiyle 5 puan, ikinciyle 8 puan mesafe var ve ligte herkesin birbirinden puan alma ihtimalinde olduğunu görüyoruz. Geçen sene 24 puanlı Erzurumspor, bugün Süper Lig'te.
Sezon başı tantananın asıl nedeni Tanju ve onun transferlerinden Batuhan ve Murat Akın'la daha devrenin yarısı olmadan yollar ayrıldı; Anderson'dan bir iki kupa maçı dışında bir şey göremedik. Pote'nin, yükselttiği çıtaya ulaşmasının zor olduğunu gördük. Kosecki'nin alıp gitmeleri, nadiren işe yaradı. Adanaspor, Giresun ve Balıkesir maçlarında son dakikalarda biraz daha dirençli olabilsek 3-4 puan daha yukarıda olabilirdik. Ama kalecilerimizle 3 puanı kurtardığımız maçlar oldu ki birkaç yıldır bunu yaşayamamıştık. Teknik direktör değişikliği ile bir iki maçta kıpırdanan takım, yeniden istikrarsız sonuçlara dönerek devreyi tamamladı. Şimdi Yılmaz Hoca büyük ihtimalle kendi transferlerini yaptıracak ve kadroda önemli değişiklikler olacak. Yeni baştan başlamak yerine takım içi müdahaleleri başaramazsak yine ilk bir kaç hafta alışma-kaynaşma muhabbetiyle geçecek.
Israrla, sezona geç başladığımız iddia edildi ama 1 ay boyunca antrenman yaptığımız gençlerden bir tanesi bile takıma monte edilemedi. Altyapı denince tüyler diken diken oluyor Demirspor'da, kimsenin oradan bir beklentisi kalmadı gibi. Ama her sezon en azından bir kişiyi takıma monte edemeyecek durumda olmamayı anlayamıyorum.
24 puan ve 9.'luk mütevazi bir kadroyla da erişilebilir bir sonuçtu. Güçlü yönetimin çok para harcayan yönetim olduğu düşüncesi, yanlış kurulan denklemin ilk hatalı adımıydı. Tanju yanlışıyla başlayan sezon, beklenen teknik direktör değişikliği ve tutmayan transferlerle bildik bir çizgiye evrildi. Demek ki sezon başında bu kadar bağırış çağırış yerine tutarlı işler yapsaydık bu kadar üzülmezdik.
Geçen seneki kadrosunu büyük oranda koruyan Hatay'ın başarısı ortada. Gençleriyle mücadele eden Eskişehir ise benim en çok ilgilendiğim ve başarısını istediğim takım.
Aslında hayalkırıklığının nedeni, sezon başında yaratılan havaydı. Güçlü yönetim, harika transferler, Pote geri döndü derken yaratılan tantana bugünkü durumumuzun nedeni. Yoksa playoff seviyesiyle 5 puan, ikinciyle 8 puan mesafe var ve ligte herkesin birbirinden puan alma ihtimalinde olduğunu görüyoruz. Geçen sene 24 puanlı Erzurumspor, bugün Süper Lig'te.
Sezon başı tantananın asıl nedeni Tanju ve onun transferlerinden Batuhan ve Murat Akın'la daha devrenin yarısı olmadan yollar ayrıldı; Anderson'dan bir iki kupa maçı dışında bir şey göremedik. Pote'nin, yükselttiği çıtaya ulaşmasının zor olduğunu gördük. Kosecki'nin alıp gitmeleri, nadiren işe yaradı. Adanaspor, Giresun ve Balıkesir maçlarında son dakikalarda biraz daha dirençli olabilsek 3-4 puan daha yukarıda olabilirdik. Ama kalecilerimizle 3 puanı kurtardığımız maçlar oldu ki birkaç yıldır bunu yaşayamamıştık. Teknik direktör değişikliği ile bir iki maçta kıpırdanan takım, yeniden istikrarsız sonuçlara dönerek devreyi tamamladı. Şimdi Yılmaz Hoca büyük ihtimalle kendi transferlerini yaptıracak ve kadroda önemli değişiklikler olacak. Yeni baştan başlamak yerine takım içi müdahaleleri başaramazsak yine ilk bir kaç hafta alışma-kaynaşma muhabbetiyle geçecek.
Israrla, sezona geç başladığımız iddia edildi ama 1 ay boyunca antrenman yaptığımız gençlerden bir tanesi bile takıma monte edilemedi. Altyapı denince tüyler diken diken oluyor Demirspor'da, kimsenin oradan bir beklentisi kalmadı gibi. Ama her sezon en azından bir kişiyi takıma monte edemeyecek durumda olmamayı anlayamıyorum.
24 puan ve 9.'luk mütevazi bir kadroyla da erişilebilir bir sonuçtu. Güçlü yönetimin çok para harcayan yönetim olduğu düşüncesi, yanlış kurulan denklemin ilk hatalı adımıydı. Tanju yanlışıyla başlayan sezon, beklenen teknik direktör değişikliği ve tutmayan transferlerle bildik bir çizgiye evrildi. Demek ki sezon başında bu kadar bağırış çağırış yerine tutarlı işler yapsaydık bu kadar üzülmezdik.
Geçen seneki kadrosunu büyük oranda koruyan Hatay'ın başarısı ortada. Gençleriyle mücadele eden Eskişehir ise benim en çok ilgilendiğim ve başarısını istediğim takım.
Yorumlar