Ana içeriğe atla

Adana Demirspor'un Yeni Yönetimine Dair Açıklama

Adana Demirsporumuz olağan yönetim krizlerinden üst üste ikinci kez güçlü bir yönetim çıkarmayı başarmıştır. İlkinde hepimizin malumu olduğu üzere şehrin ileri gelenlerinin desteğini açıkladığı yönetim kendi içinde bütünlük sağlayamayarak seçim sonrasında yarattığı heyecanı ileri götürememiş ve bir hüsranın kapısından dönülmüştür. 

Oluşan bu dalga bu kez daha da büyümüş ve kentimiz sınırlarını aşan güçte bir yönetim teşkili ile sonuçlanmıştır. Aday olma cesareti gösterenlere teşekkürler. 

Ancak daha bugünden şunu tekrar tekrar söylemek şart: 

Adana Demirspor’un sadece paraya ihtiyacı yok. Yaşadıklarımız, tecrübelerimiz yönetim işinin sırf para ile ilgili olmadığı yönünde. Doğru kararlar almak, iyi yönetmek için yeni yönetimin yapması gerekenler belli. Umarım başarılı olurlar. Başarılı oluruz. 

Bu süreçte hızla camiadaki küskünlüklerin ortadan kaldırılması, kenetlenme, önce borçların azaltılması ve altyapıya önem veren bir kurumsallaşma, sonra kent olarak omuz omuza şampiyonluk yolunda yürünmelidir. 

Camia olarak önümüzde çok güzel işler yapma potansiyeli ve erki olan bir yönetim var. Büyük bir dalga ile geldiler. Süreci hassas ve dikkatli yürütmez isek büyük dalganın büyük yıkım da doğurabileceğini unutmamalıyız. 

Efsane yönetimler ile yok eden yönetimler arasındaki fark kimi zaman bir Playoff finalindeki kaçan penaltı kadar az olabilmektedir. 

Bu nedenle bu dönemde ve sonrasında hep destek değil, kontrollü destek; yapıcı eleştirel destek yöntemi ile Başkan ve üyelere yardımcı olmalıyız. 

Ayrıca son kongre sürecini unutmamalıyız. Bugün Demirspor yönetimine bir talip de çıkmayabilir ve çok büyük bir kaosun içinde de olabilirdik. 

Bu kongre Demirspor’un son şansı olabilir. 

Bu gerçeği hiç unutmadan, halkın takımı olmaktan kopmamak, özünü yitirmemek adına yönetim ne kadar güçlü olursa olsun üye olmaya devam edilmelidir. Kimse kalmadığında o kadar çok kongre üyemiz olmalıdır ki; "taraftar var" diyebilelim. 

Bu vesile ile yönetimimizi tebrik ediyoruz. Camiayı diriltip tarihe geçmek, her şey çok dipte olduğu için çok ama çok kolay. 

Kendilerinden kolayı başarmalarını bekliyoruz. Biz her daim gücümüz yettiği ölçüde mavinin yanındayız. 

Saygılarımızla

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...