Ana içeriğe atla

Şeffaflık Hepimize Lazım

Bugün Twitter'da bir yazışmaya şahit olduk. Hep duyup midemizi bulandıran şeyler bu kez iz bıraktı.

Önce yazışmayı twitter kullanıcısının adını sansürleyerek aktaralım.

"Twitter kullanıcısı: İki yılda aldığın parayı da yazayım o zaman. 1,5 trilyon. Eğer yalansa doğrusunu sen söyle.

Twitter kullanıcısı: EMRULLAH KULÜP DEFTERİNDE ALDIKLARIN YAZILI KARDEŞİM. İBRAZLI, BELGELİ.

Emrullah ŞALK: Tamam ispat et benim cebime öyle bi para girmişse ben futbolu bırakıcam.

Twitter kullanıcısı: o zaman ortada başka ciddi bir konu var. Sen almadıysan kim aldı. Borçlar sanırım böyle artıyor."

Bu yazılanları bir analiz edelim istedik.

1. Senaryo: Yazılanlar doğru ise:

-Sayın İmam Gazali Hıradağı böyle bir yönetime mi ses etmediniz? Böyle bir yönetimin mi parçası oldunuz?

-Böyle bir yönetimin parçası olduktan sonra mı başka yönetime girdiniz?

2-Yazılanlar doğru değil ise:

Sayın Mehmet Gökoğlu, Sayın İmam Gazali Hıradağı.

-Yazılanlar doğru değildir diyecek misiniz?
-Emrullah'ın aldığı parayı defterlerden dileyen incelesin diyecek misiniz?
-Bu ithamdan dolayı Emrullah'a dava açacak mısınız?

Şeffaflık hepimize lazım. Artık mide bulandıran olaylarla anılmak istemiyoruz. Bunları kulübümüz çevresinde görmek istemiyoruz.

Lütfen sorularımızı yanıtsız bırakmayın.

Yorumlar

göktuğ dedi ki…
Selahattin Aydoğdu 16 milyon lira borç ile devretti. Sedat Sozlu yönetimi iki sezon kaldı 35 milyon ile devretti. Bu iki sezonda yıllık 10-12 milyon gelir elde edilmis olsa artan borcla beraber 40-45 milyon lira harcanan para var demektir.Belediye ve sponsor gelirleri hariç. Ya söylenildigi gibi belediye 30-40 milyon para aktarmadı yada artan borç kaydı alacaklardan oluşuyor.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...