Ana içeriğe atla

YÖNETİME ADAYLIK AÇIKLAMAMIZDIR

Adana Demirspor'un mayasında acı var. Hep acı var. En güzel biz yeniliriz, en güzel biz yıkılırız, en güzel biz düşeriz. Bize bu biçilmiş. Düşülecekse delikanlı gibi düşeriz. Kulüp kapanacak mı? Kimseye bırakmayız, biz kapatırız. Demirspor pisliklerinden mi arınacak, biz temizleriz. Demirspor gülecek mi? Onu bilmiyoruz. Çünkü doyasıya gülmeyi bilmiyoruz.

Dün aynı acı ortamında gördük ki bize biçilen acıyı biz yarattık aslında. Şöyle bir hayatlarımızı gözden geçirdik de çocuğumuzdan eşimizden rızkımızdan kesip Demirspor'a verdik. Verdik de bu çok büyük fedakarlık değil mi? Bu kadar büyük fedakarlıkta bulunmaktan çekinmeyen Demirsporlular iş tepkiye gelince, örgütlü tepkiye gelince nasıl oluyor da gecikiyor? Nasıl oluyor da “eyvah, vah vah, hop” demek için uçurumdan yuvarlanmayı bekliyoruz. Bu atalet, takımına hayatını verene yakışmıyor.

Bu süreçte Ankara Tayfası olarak neler yaptığımızı gözden geçirelim istedik. Nerede tıkanıyoruz, neden ilerleyemiyoruz? Dönüp geçmişe baktığımızda Demirspor taraftarlarını sosyal medyanın çok yıprattığını, taraftarın tepkilerini çok geciktirdiğini gördük. Demirspor'un cılız sesi olarak bizler bir kamuoyu yaratmada sorun yaşadığımızı fark ettik. Örneğin Osman Özköylü kalsın dedik, tüm Demirsporlular bir heyecanla aynı şeyi söyledi. Bir gün sonra “kalsın ama böyle kalacaksa hiç gelmesin” dedik, hatalarından ders alarak, daha bilinçli ve sağlam bir şekilde. Kimse umursamadı bu kısmı, yapayalnız kaldık. “Yönetim istifa” dedik, daha Eylül ayında hem de. Kimsenin umurunda olmadı. Şimdi hala istifa diyoruz, şu an herkes yanımızda.

Daha geçmişe gidelim. Biz Bekir Çınar ile yakından çalıştık. Rahmetlinin devre arasında transfer yapmaması ve gençlerle devam etmesi için inanılmaz savaş verdik. İlk günlerde karşımızda olan spor basını, kamuoyu sonradan bu hamleye ve sahadaki gençlere destek verdi. O gün kriz vardı. Bir zaman sonra herkes yanımızdaydı. Benzer şeyleri bir yıldır söylüyoruz ancak kimse yıkmıyor ortalığı. Demirspor taraftarı zor zamanda, doğru anda doğru tepkileri vererek büyüdü, bugüne geldi. Sosyal medyanın uyuşturduğu beyinlerimizle değil, doğru ve yerinde tepkileriyle.

Bir dönem, yönetimlere beraber çalışacak “taraftar heyeti” oluşturulsun dedik, kendimizi dinletemedik. Mali tablolarda denetim istedik, dinletemedik. Borç 40 milyona gidiyor, ortalık toz duman oldu, daha da olacak. Herkes bağırıyor, isyan ediyor. Bizim sesimizin dinlenmesi gerek artık. Yeni bir çağ başlatmanın başka bir imkanı yok. Ayağa kalkmanın başka bir yöntemi yok.

Vardığımız nokta şu ki sesimiz dışarıda bırakıldıkça Demirspor zarar görüyor. Demirspor'a talip olan her yönetimde, lig fark etmeksizin yönetim kurulu üyesi olarak olmak istiyoruz. Hiçbir aday bizi kadrosuna almazsa bu sefer direk yönetime adaylığımızı açıklıyoruz. Artık böyle savaşacağız. Demirspor’u küçültüp kendi adını büyütenlere inat bundan sonra yönetime adayız.

Saygılarımızla

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.