Kongre sürecine ilişkin çağrılarımıza olumlu yanıt verilmesinin hemen akabinde Sn. Müslüm SUSAR başkan adaylığını açıkladı. Kendisine özgüveni için teşekkür ediyoruz. Bu tür girişimlerin "Demirspor'u kayyumdan kurtardım, Demirspor'a sahip çıktım" gibi ucuz kahramanlık söylemlerini daha en baştan engelleyecek olması da ayrıca teşekkürü gerektiriyor.
Sn.SUSAR'ın açıklamalarının videosunu webden izledikten sonra birtakım notlar çıkardım ve bu notlar doğrultusunda genel izlenimlerimi bu yazıda paylaşacağım.
Özü itibarı ile bakıldığında koltuk sevdalısı olmaması, uzay takımı, büyük bütçeler, ulaşılmaz hedefler, hayaller üzerinden konuşmaması genel anlamda bende olumlu bir algı uyandırdı. Ayrıca heyecanı da her halinden belli oluyordu. Demirspor'un bu heyecana da ihtiyacı olduğunu biliyoruz.
Altyapı, Demirspor taraftarının en önemsediği konulardan biri ve bu konuda önemli adımlar atacağını belirtti Müslüm SUSAR. Açıkçası ben buna inandım, çünkü bir saatlik konuşmanın en uzun kesitini bu konuya ayırdı. Bu konuda beklentilerimizi karşılayacak ve hatta daha da ileri taşıyacak söylemler geliştirdi.
Örneğin Pote'nin kalması için elinden geleni yapacağını belirtti ama Mulenga'nın da iyi futbolcu olduğunu, Juninho'nun da Demirspor adına güzel işler yaptığını dile getirdi. Diğer bir ifade ile Pote gibi efsane olmuş bir değeri tutamazsak dahi dünyanın sonunun olmayacağını düşündüğü kanısına vardım.
Altyapı konusundan Pote konusuna atlamamın sebebi şu: Biz taraftarlar Pote'nin etrafında genç koşan savaşçı ve altyapısına önem veren bir takımın şekillendirilmesi gerektiğini dile getirdik. Müslüm SUSAR, gerekirse ve hak ederse amatör takımlardan da futbolcu alacağını, takımın oluşturulmasında önceliğin Adanalı futbolcularda olacağını, teknik ekibin de Adanalı olacağını ifade etti. Geleceğin altyapıda olduğunu vurguladı. Çok ama çok olumlu buldum bu söylemini.
Oldukça olumlu bulduğum bir diğer açıklaması şeffaflık konusunda idi. Kongre üyesi olsun olmasın bilgi edinmek isteyen her taraftara mali tabloların kayıtların açık olacağını, konudan anlamayanların mali müşavirleri ile gelip inceleme yapabileceklerini ifade etti. Ödemelerin de bankalar üzerinden yapılacağını belirtti. Bankalara ilişkin kısım geliştirilmeye muhtaç ama beklentimizi büyük ölçüde karşılayan bir beyan idi.
Ayakları yere basan hedefleri olduğunu hissettim. Demirspor takımı her dönem her koşulda şampiyonluğa oynar dedi ancak burada kast ettiği husus savaşan bir takım kurulmasına ilişkin olsa gerek. Zira borçların eritilmesi için 5 yıl, arzulanan başarı için 3 yıllık bir sınır koydu kendisine. Gerekirse Beşiktaş gibi bir yılı feda yılı olarak değerlendirebileceğimizi ifade etti ki; bu çok önemlidir. Her gelen yönetime ısrarla bunu söylüyoruz. Biz şampiyonluk istemiyoruz. Ayaklarımız yere bassın, iskeletimiz oluşsun yeter diyoruz.
Transfer söylemi de bu söyledikleri ile uyumlu idi. Adanalı ağırlıklı kadro, düşük maliyetli futbolcular ile kadroyu oluşturacağını ifade etti. Burada önemli bir hususa değindi. Samsunspor karşısında gençlerin oynadığını ve yenilmediklerini, şans bulabileceklerini belirtti. Hassas olduğumuz bir noktada aynı fikri taşıyorum kendisi ile. Ayrıca yurt dışından genç, yetenekli, düşük maliyetli futbolcu arayışlarına gireceklerini ifade etti. Transfer konusunda ilginç bir söylem olarak futbolculara prim vermeyeceğini ifade etti. Aslında haklı bir gerekçesi vardı. Takımlar maddi yapıları ile futbolcuların maç başlarını ödeyemiyorlarken, primler ödenmeye çalışılıyor, kaldırılamaz bir yük altına girildikten sonra da puan silme cezası tehlikesi baş gösteriyor. Müslüm SUSAR bunun yerine futbolcunun hakkını vereceğiz dedi.
Çok doğru bir söylem ancak uygulanabilirliği açısından şüphelerim var. İdealimizdeki bir kadroyu kurarken o kadronun ligde kalmasını da sağlamak durumundayız. Menajerlerin neredeyse tekeli altındaki bir futbol dünyasında doğru genç çocukları düşük maliyetle kadroya dahil edip bir takım oluşturmak çok zor gibi görünüyor. Bunun için çok ayrıntılı futbolcu araştırması yapmak, piyasaya hakim olmak, her biri ayrı futbol profesörü olan taraftarın beklentilerine de açıkçası kulak tıkamak gerekiyor. Umarım başkan olacak kişi bunu yapar ve doğru yapar. Ama benim umudum yok.
Konuşmasında beğendiğim bir diğer husus, tarihe atıfta bulunması idi. Düştüğümüz seneden bahsetti. İsimler verdi. Buna bile sevinir hale gelmemi, tarihimizden Demirsporluluktan bihaber insanların o koltukta oturabilmiş olmalarındandır.
Müslüm SUSAR'ın söyleminde olumsuz bulduğum bir yön Fatih TERİM ile ilgili. Bu spor adamının temcit pilavı gibi pişirilip pişirilip önümüze konmasından rahatsızlık duyuyorum. Fatih TERİM camiaya mesafeli ise kırgınlığı vardır, giderilir ve Federasyon nezdinde bizim adımıza olumlu işler yapması sağlanır, diye düşünüyor Müslüm SUSAR. Tarih ile ilgilenen bir şahıs olarak tarihin tekerrürden ibaret olduğunu yaşayarak görmek istediğine eminim. Bana kalsa Federasyon, hakemler karşısında yapayalnız kalalım, Fatih TERİM'e de hiç yüz vermeyelim.
Sn. SUSAR kırgınlıkları giderme söylemini camianın küskünleri için de camiayı birleştirmek için de kullandı. Ancak bunun söylemde kaldığı kanaati uyandı bende. Bunun iki gerekçesi var. İlki kendisinin bu dönemde başkan olmaz ise bir daha aday olmayacağını belirtirken "öyle her dönem başkanlık için çalışma yapıp ortaya çıkanlardan değilim" ifadesini kullanmış olması. Bu söylem ile kimi kast ettiği konusunda herkesin kendine göre bir fikri vardır. Ancak bu söylemin hiçbir bütünleştiricilik taşımadığı da açık. İkinci gerekçe ise belediye ile ilişki sözleri. Evet belediyeden bağımsız Demirspor istiyoruz ancak bunu sert bir tarzda dile getirmenin anlamı yok. Karşılıklı saygı iletişimin dili ile de sağlanır. Bu dili Sn. SUSAR'da göremedim.
Başkan adayının yapmış olduğu konuşmadan projelerine ilişkin bir detay alamadım. Projesi var mı onu dahi anlayamadım. Bunu projesi varsa, açığa çıkmasını önlemek için de yapıyor olabilir, projenin altyapının kendisi olduğunu düşünmesi nedeni ile de. Ancak bu belirsizlik hissi bende olumlu bir algı oluşturmadı.
Belediyeden spor fonu kaynaklı aktarım yapılmasını istemediğini, amatör takımların kaynaklarından faydalanmayı uygun bulmadığını açıkladı Müslüm SUSAR. Bunun yerine siyasilerden takıma sponsorlar bulmalarını istedi. Kendisinin de bu konuda girişimleri olacağını ifade etti. İcap ediyorsa bir sene de takımımızın her yerinde reklam olsun, ne olur ki, dedi. Açıkçası bu konuda endüstriyel futbol düşmanlığı yapacak bir mali yapımız olmadığı için ses etmek doğru olmaz. Ancak bu söylem sayısal bir planlamaya dayanıyor mu onu anlayamadım. Belediyelerden örneğin en az ne kadarlık sponsorluk bulmalarını hedefleyerek bütçe yaptı? Bütçe yaptı mı? Buralar muallakta kaldı.
İnsan kendi evine haciz gelmesini istemez. Demirspor da benim evim olacak ve oraya haciz getirtmeyeceğim dedi. Çok güzel bir başlangıç sonrasında bu konudaki fikirlerini beyan etti. Kulübe haciz gelmemesi için tüm alacaklılarla anlaşma yapılması ve bunlara ödeme planı sunulması gerekir dedi. Bunun için de basit bir hesaplama yaptı.
Takımın 30 milyon TL borcu olsa ve alacaklılarla anlaşarak bu borç 5 yıla yayılsa yıllık 6 milyon TL, aylık 500.000 TL, faizi ile birlikte 600.000 TL ödeme yapılması gerekir, bu anlaşma neticesinde temlik ve hacizler kalkacağından kulübün aylık 1.000.000 TL geliri olur ve borcunu ödedikten sonra da 400.000 TL artar dedi. Buna kendi bütçelerinin dahil olmadığını ekledi.
Matematiksel olarak doğru bir açıklama ancak, borcun vade yapısı ile ilgili sorunlar var. Bu borcun içinde futbolcu borçları var. Futbolcu borçlarını 5 yıla yaymak imkansız gibi bir şey. Bu borcun içinde yeni dönem transfer borçları olacak. Yani en fazla 8 ay vadeli olacak ödemeler. Ayrıca kendisi avukat olduğu için çok iyi bilmelidir ki; temlikten daha güçlü bir teminat neredeyse yoktur. Bir alacaklının temlikinden vazgeçmesi için o alacaklıya nasıl bir ödeme planı, daha önemlisi nasıl bir teminat sunulması planlanmaktadır? En önemli konu, ekonomi ve maalesef bu konuda bu verileri yeterli bulmuyorum.
Sezon başı için bildiği kadarı ile en az 9 milyon TL gerektiğini ifade etti. Ancak bunun kaynağına ilişkin de bir renk vermedi sayın SUSAR. Yani bir puan silme ile karşılaşılıp, karşılaşılmayacağı ve bunun olmaması için ne yapılacağı sorusuna ben açık ve net bir yanıt alamadım.
Ayrıca kendisinin temlik koymayacağını beyan etti. Ancak bunu söylerken faiz konusunu da işledi. Temlik koymamak ile kast ettiği, alacakları için faiz almayacağı mı, yoksa hiç temlik koymayacağı mı, ben şüpheye düştüm. Kendisi avukat olduğu için temlik kavramını muhtemelen benim de anlamak istediğim şekilde, hiç alacağının olmayacağı şeklinde, ifade etmiştir. Ayrıca yönetimlerin temlik koymamasını isterim ama temlik koyulmasının kötü bir şey olmadığını düşünüyorum.
Demirspor'un menfaati için her şeyi yaparım dedikten sonra, gerekirse hakemi döverim anlamına gelecek bir ifade kullanması, Beşiktaş Jokey Kulübü diyerek fark etmeden bir hatalı kullanım yapması izlerken kahkaha attırdı ve neşelendirdi.
Dileriz ki neşeli bir kongreden, neşeli bir şekilde çıkarız ve yarınla umutla bakarız.
Yorumlar