Ana içeriğe atla

Geleceğe Dair (Basın Açıklaması)

Bizler Adana Demirspor taraftarları olarak kendimize hiçbir zaman günü şiar edinmedik, hep gelecek için yaşadık. Bize dünümüzü verecek olana yarınlarımızı vermeye hazır olduğumuzu her ortamda dile getirdik. Anlatmaya çalıştık, en büyük başkan “Kalıcı Gelir” dedik. En büyük şampiyonluk “Borçsuz Demirspor Yaratmaktır” dedik. 

Çünkü biz ayakları üzerinde duran bir Adana Demirspor istiyoruz. Gelecek kaygısı duymayan, ufukta beliren en kötü ihtimallerin maç kaybetmekle sınırlı olduğu bir Adana Demirspor’a kavuşmayı hayal ediyoruz. Bu hayalleri her sezon sonunda bizlere sunulan umut parçacıkları olarak görmek istemiyoruz. Adım adım, planlı bir şekilde hedefimize yürümek istiyoruz. Hiç beklemeden hemen bugünden yol almaya başlamak istiyoruz. 

Bilindiği üzere ligin ilk yarısı ve ikinci yarısı başlarken kulüp başkanımız sayın Sedat Sözlü sezon sonu kesinlikle bırakacağını açıklamıştı. Kulüp başkanımızın bu beyanı, kulübümüzün fahri başkanı sayın Hüseyin Sözlü tarafından da yinelenmişti. Bu bizim ilk defa karşılaştığımız bir durum. Her başkanın harcı değildir böyle sözler edip sözünde durmak. Açıklamalarındaki, üstelik defalarca da tekrar ettiği en büyük sözlerin “dönemime ait borç kalmayacak ve borcu azaltacağım” sözleri olmasından da ayrıca mutluluk duyuyoruz. 

Camia olarak hiç yapmadığımız bir şey yapıp başkan veya başkan adaylarının yönetim ekiplerini hemen bugünden, sezon sonunu beklemeden belirlemesi, geleceğe dair planlamalarını yapıp kongreye girmesi lazım. Geleceğe dair biz taraftarların beklentileri; 

- Kalıcı geliri olan yani kendi ayakları üzerinde durabilen bir Demirspor 
- Aylık ve sezonluk gelir ve gideri, yapılanması belli olan bir Demirspor 
- Sezona kampa geç başlayan, kampta takımı kurulan değil, iskeleti belli olan bir Demirspor 
- Bilimsel ve sistemsel çalışan, yarışmacı değil yetiştirici altyapısı olan, as kadrosunda en az bir gencini oynatamazsa kendini başarısız sayan bir Demirspor 
- Taraftarın takımını strese sokmadığı, sadece 90 dakika yanında olmadığı, maddi ve manevi cezalar getirmediği bir Demirspor 
- Demirsporlu olan, Demirsporluluk ruhu taşıyan, maddi ve manevi zamanını harcayacak yöneticilerden oluşan bir Demirspor 
- Taraftarına açılan, onu dinleyen ve anlayan, soru ve taleplerini yanıtsız bırakmayan şeffaf bir Demirspor 
- Camianın çıkarlarını her şeyin üstünde tutan bir basın ile bütünleşmiş bir Demirspor 
- Kurumsal düzenlemelerini yürürlüğe koyan ve bu düzenlemelere uyan bir Demirspor 

Çok şey istemiyoruz, güzel şeyler istiyoruz. Geç olsun istemiyoruz, bugünden başlayarak istiyoruz. 

Saygılarımızla, 

Adana Demirsporlular Derneği, 
MaviLacivert.Com
Adana Demirspor Ankara Tayfası, 
Adana Demirspor Fan, 
6. Bölge 
Adana Demirspor taraftarları

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem param...

Başkan Krizi

 Sahadaki kriz en tepeye de yansıdı; Murat Sancak dün akşam başkanlığı Metin Korkmaz'a devrettiğini açıkladı. Gelişmeleri görebilmek adına biraz beklemek gerekli ama şu anda birkaç neden ve ihtimal var gibi görünüyor: Birincisi, "tamam vazgeçtim" deyip geri dönmesi; daha önce yapmıştı. İkincisi, "TFF'de FETÖcüler var" yönlü açıklamaları ve hakem camiasına eleştirilerinden dolayı çeşitli hukuki ve mali sıkıştırmalara maruz kalması. O yüzden biraz geri plana çekilmek istemiş olabilir. Metin Korkmaz eliyle yönetime devam eder. Üçüncüsü, parasının bitmiş olması ve Adana Demirspor'dan tamamen uzaklaşması. Başkan'ın en büyük sorunlarından biri iletişim stratejisinin düzgün olmaması. Attığı twitler ve açıklamalar fazla öfkeli. Çoğu zaman kötü Türkçe ile karman çorman açıklamalar yapıyor. Twitter (X) infosundaki yazılar/iddialar bile kötü yazılmış. En basitinden, Adanademirspor değil, Adana Demirspor yazması gerekli. Kulübün sosyal medya hesapları iyi yöneti...