Kulübün resmi twitter hesabı çok acemice yönetiliyor. Yönetimdeki acemiliğin bir göstergesi... Kulüp, belediye ile öyle veya böyle ilişkili olabilir ama bu belediyenin siyasi çizgisinin aynen takip edileceği anlamına gelmez. Siyasi mesajlar ve paylaşımlarla, belediyeyle ilişki iyice vıcık vıcık hale geldi. En son Hüseyin Sözlü ile ilgili yargı kararının ardından yapılan paylaşımla, sanki bütün Demirspor taraftarları aynı şeyi düşünüyormuş gibi bir hava çizildi. Siz bir kulüp yönetiyorsunuz, kişisel dükkanınızı değil! Biraz ciddiyet lütfen!
Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...
Yorumlar