Ana içeriğe atla

4 Gollük Zafer

Antep Bld karşısında bu sezon ilk kez 4 gol attık. İlk kez tek farktan fazla skorla kazandık. Önceki senelerin çok atan ve çok yiyen takımını bu sezon az atan ve az yiyen takım almıştı; bu maçla her şeye yeniden başlamış olabilir miyiz?

İlginçtir Antep Bld'yi yine 4-1 yendiğimiz son maç yine seyircisiz oynanan ve yabancı forvetimiz Juninho'nun 2 gol attığı 2013-14 sezonundaki maçtı. Bu kez de Pote 2 gol attı ve Demirspor tarihinin -sadece yabancı değil- en çok gol atan oyuncu sıralamasında yukarı doğru tırmanmaya devam ediyor.

Aslında oyun olarak bu kadar rahat kazanılmış bir maç havasında değildi, top genellikle rakipteydi, önemli pozisyonları vardı ama yakaladığımız fırsatları iyi kullandık bu kez. Yeni transfer Leroy George'un orta sahadan attığı gol de tarihi ve jeneriklik bir gol olarak kayıtlara geçti. Sercan da kendinden bekleneni ilk kez yaptı bu sezon. Şut atan, uzaklardan şansını deneyen bir takımı sahada görmek güzeldi.

Tabii Pote'nin ilk golü de aynı şekilde gönüllerdeki yerine yakışan güzellikteydi. Pote yakın zamanlarda Demirpor'un başına gelen en güzel şey olarak görünüyor.

Her ne kadar çok top kaybı yapsa da Leroy George'un topu oyuna hızlı soktuğu ve Pote'yle daha çabuk buluşturduğu anlarda gole yaklaşacağımız belli oldu. Daha önce de yazığım gibi Burak Çalık'tan sonra topu Pote'ye atacak oyuncumuz olmamıştı bu sene. Rakiplerin Pote'ye özel önlem aldığı maçlarda ancak onu hızlı bir şekilde görebilirsek sonuç alma şansımız artar. Bu da özellikle deplasmanlarda işimizi kolaylaştırır. Sezon başından beri ıkına sıkıla top oynayan ve yaratıcı olamayan bir takıma bu hızlı dokunuşlar hemen iş yaptırdı.

Bu sezon sadece bir kez yapabildiğimiz iki kez üst üste kazanma işini, bu hafta yine yakın rakibimiz Altınordu karşısında da yapabilirsek play-off ihtimallerinden bahsetmek mümkün olur.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...