Ana içeriğe atla

Beraberlik Rekoru

Ligin en çok berabere kalan takımı olarak ilk yarıda düşme hattının ve playoffun eşit uzaklığındayız. Nereye gidecegimizi nerede duracağımızı hocanın ve yönetimin devre arasındaki müdahaleleri belirleyecek. Çok para harcayacak konumda değiliz, devre arası transferleri de genelde tutmaz. O yüzden bir iki mucizevi dokunuşa ihtiyaç var. Bu silik,  sıkıcı, bir şey üretmeyen takımın motorunu çalıştıracak bir güç, mesela  topu Pote'ye getirebilecek birisi... Ümraniye'yi coşturan Erkan Sözeri gösteriyor ki sorun , hocadan ziyade topçulardaymış.

Son iki haftayı deplasmanda zirveye oynayan takımlara karşı beraberlikle tamamlamak hiç yoktan iyidir, ama içeride 10 kişiye kaybettiğimiz 3 puanı geri getirmiyor. O Bolu'nun iki haftadır dağıldığını görüyoruz. Pote'nin kafa vuruşu  ve rakibe çarpan şutu dışında hücum girişimi yapamadan maçı tamamladık.

Ankara Tayfası uzak deplasmanın çekiciliğiyle, içindeki ateşle Sivas soğuğundaydı. Sahadakilerin buzunu çözemese de pankartlarımızı orada da astı.

Yorumlar

Unknown dedi ki…
Bu lige Trabzonspor'u koyalım, ilk ikiye giremez. Halen direk çıkmayı dillendiren bir güruh var sanal da.

Devre arası sadece lig de kalmaya yönelik tasarrufa gidilip gelecek yıllar için zemin oluşturulmaya başlanmalıdır. Aksi takdirde borçlanır bunlar. 30 yaş üstü iki üç '' kaşar '' alır, ligin ikinci yarısını ağzımızdan burnumuzdan getirirler. Bakın bugün Mersin bile Bandırma' yı ezip yenebiliyor. Peki o Mersin gelip içeri de bizi yenerse tahammül olacakmı ? ''Yeni transflerin uyumu'' hikayesini dinlerken iş işten geçmesin ???

Bu lig de herkes herkesi yener. Bu sezon devre arasında harcanacak her fazla para, Demirspor'un geleceğinden bir yılı daha alır.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...