Ana içeriğe atla

Engin İpekoğlu üzerine...

Aslında yeni gelen hocanın ismi çok da önemli değil. Hızlıca bir yazı yazma gereği duyduk çünkü nasıl başlarsa öyle gidecek, en azından söylemlerde bu kez ölçülü olabiliriz belki.

Biz hedef şampiyonluk diyerek sözünü yutmak zorunda kalan insanlar görmek istemiyoruz.

Şampiyonluğa oynamak, oynatmak gibi bir baskı kurulmasını da istemiyoruz. Savaşan Demirspor yeter. Bize bir taahhüt verecekseniz skor tabelasına dayalı değil, sahada koşulan mesafeye dayalı taahhütler verin.

Trip atan değil, ter akıtan futbolcular istiyoruz. Takımın en değerli futbolcusu takımın (olması beklenen) ilkelerine aykırı davranıyor ise formadan uzaklaştırma dahil önlem alacak iradenin ortaya koyulmasını istiyoruz.

Futbolcunun ağzındaki sigara ve elindeki viski ile değil çalışma ahlakı ile gündeme gelmesini istiyoruz. Bu türden adamlara asla fırsat verilmemesini bekliyoruz.

Çalışmayan, düzensiz, isteksiz, takımı bozan kişilere tahammül göstermektense skora zarar dahi verse gençlere yer verilmesini istiyoruz.

Takımın onurunu biz taraftarlar sağladık, hayatta tuttuk, kimseye de vermiyoruz.

Sizlerden tek beklentimiz, aldığınız paranın hakkını vermeniz. 

Arma için, forma için, renkler için oynayan futbolcu istemiyoruz, o futbolcular Adana'nın bağrında ve alt yapıda. Biz parasını hak etmek için oynayan futbolcular istiyoruz.

Taraftarı anlayan futbolcular istemiyoruz. İşini yapan futbolcular istiyoruz.

Teknik ekibin neşterinin keskin olmasını ve takım içinde yetkili olmasını, kukla olmamasını, futbolcuların teknik ekip dışında muhatabının olmamasını istiyoruz.

Kimse şampiyonluk demesin, herkes savaşsın, bu kadar basit. 

Başarılar dileriz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nesrin'in Hikayesi : "15 Saat 47 Dakika…Ve Toprak…"

Ön-Not: Nesrin Olgun Aslan’ın hikayesini yazmaya başladığımda kimi zaman soğuk bir suyun ve karanlığın içinde, kimi zaman sonunda varabildiğim bir kıyıda hissettim kendimi. Yazmaya devam ederken önce zor tutuyordum gözyaşlarımı, bir noktadan sonra akmaya başladı hepsi. Yazımı, ağlayarak bitirebildim ancak…Kendisinin web sitesinden (http://www.nesrinolgun.com) ve dönemin Hürriyet Londra Temsilcisi Faruk Zapçı’nın anılarından yararlandım, teşekkürlerimi sunuyorum…Çok uzatmadan, Nesrin’in Hikayesi’ne başlıyorum… 1964 Adana Yüzme havuzunun kenarında 7 yaşında kara kuru bir kız çocuğu duruyor. Havuzun içinde Adana Demirspor Kulübü yüzücüleri. Erkekler çoğunlukta. Küçük kız etrafına bakıyor. Sadece 4 kız çocuğu var. Nesrin, Adana Demirspor’un 4 kızından biri oluyor o gün…Giriyor havuza. 1973 – 1975 Adana Nesrin, 16 yaşında. Yüzüyor. 7 yaşında girdiği havuzdan, kısa mesafede 100’e yakın madalya ve şilt çıkartıyor. Kışları masa tenisi oynuyor, Türkiye 2.liği, Türkiye 3.lüğü var. 17 yaşında mar...

Sahadan Çekildik

 Ligden düşerken bile şeklimiz belli, çünkü Alemin Delikanlısı Adana Demir... Galatasaray maçındaki kör göze parmak penaltı kararı rezaletine karşı, yönetim takımı sahadan çekti. Son 2 sezondur rezalet yönetimimiz, aleyhimize hakem hatalarını kolaylaştırıyordu. İki yanlış bir doğru etti. Türk futbolunun her yerden dökülen imajına, yıkılan bir Demirspor karşı çıkabilirdi sadece. O da oldu, biz yaptık! Bundan sonra İstanbul takımlarınızla size iyi eğlenceler...

Sezon Değerlendirmesi

 Bu sezon için saha içini konuşmak anlamsızdı ama yine de söylemek gerekir ki sahadaki mücadele o kadar da kötü değildi. Geçen sezon 2. ve 3. lig takımlarında kiralık oynayan oyuncularımızla idare ettik. Son haftalarda sahaya çıkacak kadroyu zor tutturduk. Sezon başıyla sonu arasında kadroda büyük değişimler oldu. Bütün bunların sorumlusu, paraları ödemeyen Murat Sancak ve yönetimiydi. Bir yerde patlama yapar diye umut bağlamadığımız genç oyuncular maçların belli anlarına kadar direnci ayakta tuttular. Ancak son bölümlerde oyundan düştük; kadro derinliği olmadığı için de en ufak kişisel hata, sakatlık ya da kart cezaları sonuca direkt etki etti. 2-0'dan öndeyken kaybettiğimiz maçlar oldu. Tabii rakiplerin bizim maçı çeviremeyeceğimizin farkında olmaları, her halükarda kazanırız düşünceleri kendi adlarına tempoyu yükseltmelerini engellemiş olabilir. Yine de şans faktörü yanımızda olsa puan alacağımız bir kaç maç daha vardı diye düşünüyorum. Sezon başında yazdığım gibi, şerefli mağlu...