Ana içeriğe atla

Hocanın Açıklamaları Hiç Bir Şey Açıklamıyor

İstifa çağrısının yerli-yersiz olup olmadığı tartışılıyor. Yerine bir alternatif olmadan istifa çağrısı yapmak, yersiz görülebilir. Evet, istifa çağrısı en kolay adımdır. Ama taraftarın elinde başka bir silah var mı? Başarı isteyen taraftar, başarısızlık görürse ne yapmalı? Tabii ki tepki vermeli. Çekip gidin ya da istifa edin derken, "bu ana kadar yanlışları düzeltmeyecekseniz gidin" demek istiyoruz. Ancak taraftarın "Ali gitsin Ahmet gelsin" bir öneri getirme sorumluluğu yoktur. Taraftar başarı istiyor ve bunu her sene istiyor. Bu en doğal hakkı. Kimin yöneteceği, hangi isimlerin geleceği başka bir konu. Taraftar olarak yine burada önerilerimizi sunarız, var olan alternatifleri analiz eder yorum yaparız ama alternatif yoksa susmalıyız gibi bir anlayışı kabul etmek güç.

Bizim acilen somut adımlar, değişime dair bir umut, bir vaat görmemiz lazım. Teknik Direktör Erkan Sözeri'nin bugün yaptığı açıklamalarda bu tarz bir somutluk göremiyoruz. (http://www.adanademirspor.org.tr/haberler/teknik-direktorumuz-erkan-sozeri-den-aciklamalar.html)

Sözeri, kısaca "iniş çıkışlar olabilir, yolumuzda ilerliyoruz, bireysel hatalardan puan kaybediyoruz" diyor. Şimdi bu açıklama, hiç bir şey açıklamıyor. Takımı kuran teknik direktörün kendisi. İyi oynamayan bir takımın baş sorumlusu da o. 5 haftada 3-4 kez kadro dışı vakasının yaşanması, kadro dışı kalan oyuncunun sonra hemen oynaması, iki maç üstüste 3-4 gol yenmesi, sonuçtan ziyade kötü oyunun hiç umut vermemesi, koca  bir hazırlık dönenimde bunları engellemek için ne yapıldığı... Bunlara dair hiç bir şey söylememiş. Geçen sene bu haftaya kadar 5-6 gol atan Pote neden gol atamıyor? Sorun kanatlarda mı orta sahada mı? Bunlara dair de bilgi alamıyoruz. Hocanın sıkça kullandığı  "pas kalitesi" ne demek, bilemiyoruz; sonuç getiren pas mı, gol pası mı? Bizi bu konuda aydınlatsın. Belki bu şekilde yönetimi-hocayı değil de oynanan oyunu konuşabiliriz.

Taraftarın hoca istifa demesi ne kadar kolaycılıksa, hocanın bireysel hatalardan kaybediyoruz demesi de o kadar kolaycılık. O bireysel hataların yapılmaması için 1 hafta boyunca antrenman yapılıyor, değil mi?

Tekrar söylemek gerekirse, daha sezon uzun tabii ki değişimler olacak. Ama 5 haftada yapılan hataların bundan sonra yapılmayacağına dair bir emare, bir umut görmek istiyoruz. İlk fırsat bu hafta, Urfa maçı. Pas kalitemizin sonuçlarını görmek istiyoruz artık. Evet, 22 yılın beklentisi var, hocanın söylediği doğru bunu bilerek göreve başlamış olması gerekir. Adana Demirspor, taraftarıyla var olan bir camia, Taraftar baskısına da göz önünde bulundurmalıydı bu göreve gelirken. Geçen yıllarda rakip olduğumuz takımlar şimdi Avrupa Kupalarında. Bu kadar da zor değil demek ki...

Kısacası biz kişilerin derdinde değil, takımın iyi oynamasının derdindeyiz. Kötü oynarken de takımın yanındayız, destekçiyiz ama beklentilerimizi hep gelecek yıllara taşımak da istemiyoruz. Daha sezonun başında sıkı önlemler alınsın isteğimiz bundan kaynaklı. Kendi kurduğu takımda 5 haftada beklenen oyunu (sonucu değil oyunu) göstermeyen bir hoca tabii ki eleştirilir; sertçe eleştirilir. Onu getiren yönetim de aynı şekilde...

Yorumlar

R.Altuğ dedi ki…
Lafı hiç eğip bükmeden konuşalım. Ligin henüz 5.haftasında Yönetim Kurulu toplanıp teknik direktörle devam kararı alıyorsa o hoca birkaç hafta içinde yolcudur.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ben Bunu Hak Ettim...

Bugüne kadar yazdığım en zor yazılardan biri bu.  Yanımda küçücük iki çocuk vardı maçta, sevdim onları öptüm. Hatta babası yorulmuştu da aldım onu omzuma maçı bir süre birlikte izledik. O esnada çocuğun nasıl heyecanlandığını gördüm. Bacakları kasılıyordu, boynumun sıkıştığını hissettim. Sonra bağırdı ve akabinde ellerini vücudunu titreme alacak kadar sıktı. Bu çocuk sanırım 4,5-5 yaşlarındaydı. Tam benim kızımın yaşlarında. İşte o anda aslında anlamalıydım hak ettiğimi bu belayı. Çünkü ben de çocuklarımı bu acıya götürüyorum. Onlar acıya doğru yürürken, ben her Demirspor deyişlerinde mutlu oluyorum. Her mavi-lacivert deyişlerinde mutlu oluyorum. Onlar da bana başarı videosu gönderiyorlar.   Ben böyle bir babayım işte. Çocuklarının bu tür videolarına bakıp, duygulanan mutlu olan bir babayım. Onlara mavili, armalı kıyafetler alıp ellerimle uçuruma götüren bir babayım. Tabi ki Allah belamı verecek.  Kendi isteğim dışında görev yerim değiştirildi. Ailem paramparça oldu. Ta

NE OLDU SİZE?

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu bir tribün yazısıdır. Tribünlere yazılmıştır. Demirspor tribünlerine.  Sasa Polyester Sanayi A.Ş.  Baştuğ Metalürji San. A.Ş.  Beyteks Tekstil San. Tic. A.Ş.  Elita Gıda San. Tic. A.Ş.  Abdioğulları Plastik Ambalaj San. A.Ş.  Dioki Petrokimya San. A.Ş.  Güney Çelik Hasır ve Demir Mamulleri San. Tic. A.Ş. Bu şirketler ISO kayıtlarına göre Türkiye’nin en büyük 300 firması içinde Adana’da faaliyet göstermekte olanlar.  Bu şirketlerden bir tane forma reklamı aldık mı?  Stad sponsorluğu?  Ne bileyim altyapı desteği?  Kim takımı fonluyor?  Murat Sancak ve ilişkili şirketleri, çevresi vesilesi ile kulübe kazandırdığı sponsorlar.  Adana bu, Demirspor bu. Bunu unutmamak gerekir. Ben Murat Sancak’ı bir başkan, bir ağabey olarak çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Kulübümüz üzerindeki emeklerini asla yok sayamam. Benim diyen Adanalıdan, benim diyen Demirsporludan daha fazla katkısı var kulübe.  Bugün dünya yıldızı futbolcu alırız almayız ama bekley

Adana Demirspor: 4 - Beşiktaş: 2

 Adana Demirspor varsa umut vardır. 3. kalecisi, yedek oyuncusu, sahası, tribünü fark etmez; Demirsporlu devam eder! Bugün 4-0'a getirdiğimiz maçtan iki farklı galip ayrıldık. İç sahadaki kayıpsız gidişat devam etti. 3. haftanın erteleme maçında, öncesinde hafta sonunun kaleci ve kırmız kart krizlerinin damga vurduğu, maç içinde ilk golü atan Belhanda'nın da fenalaşıp oyuna devam edemediği, 2008'li yedek kaleci, 2005'li yedek oyuncularla kadroyu tamamladığımız günde yine skor üretmeyi bildik; yediğimizden fazlasını attık. İşte kazanmanın yolu bu! Belhanda, Niang, Emre Akbaba ve Yusuf Erdoğan'la fileleri sarstık. Niang'ın dördüncü, Yusuf Erdoğan'ın üçüncü golleri oldu. Bu lige damga vuracağımızı biliyorduk; öyle olmaya devam ediyor.